Duha Sûresi'nin sonunda ve ondan sonra Kur'ân'ın sonuna kadar her sûre bittiğinde tekbir getirmek sünnettir. Bu Resulullah (s.a.v.)'dan rivayet edilmiş olup öteden beri yapıla gelmiştir. Yedi kırâet imamından biri olan İbnü Kesir yoluyla rivayet edilmiştir. Bunu rivayet eden Ebu Hasen Bezzi şöyle demiştir: İkrime b.
Mufassalsureler de kendi aralarında uzun, orta ve kısa olarak üç bölüme ayrılır. Mufassal surelerden, Nebe suresine kadar olanlar uzun sayılırlar. Nebe suresinden Duhâ suresine kadar olanlar da orta mufassal sayılmışlardır. Duhâ suresinden aşağıdaki sureler de kısa mufassal sayılırlar. (Suyûtî, ei-İtkân, I. 200)) [522]
İNŞİRAH(ŞERH) SURESİ: Mekki Sureler içerisinde yer alan İnşirah (Şerh) Suresi, Duha (Aydınlık) Suresinden sonra inzal edildiği bildirilmiş olup sekiz ayettir. İnşirah; göğüste ki içsel problemlerin vahyin tedavi etme özelliğinin yansımasıyla (Rad-28) yok olup yerini sükûnete/huzura bırakması anlamına gelir.
ElKiyame suresi 40 Ayet. 10 Insan, Ed-Dehr suresi 31 Ayet. 11. El-Mürselat suresi 50 Ayet. 30. cüzde 37 adet sure vardır. 581. sayfadan başlıyor 604. Sayfaya kadar devam ediyor. 1. En-Nebe suresi 40 Ayet.
143 v. t. e. Mir Amad’ın Hattıyla Fatiha Suresi. Fatiha Suresi ( Arapça: سورة الفاتحة ), Kur’an-ı Kerim ’in en önemli surelerinden; Mushaf 'ın toplanma ve tertibi sırası itibariyle birinci ve nüzul sırası itibariyle beşinci suresidir. Kısa surelerdendir. Kısa olmasına rağmen, rivayetlerin de belirttiği gibi
Vay Tiền Online Chuyển Khoản Ngay. Duha suresi anlamı, Türkçe ve Arapça okunuşu, Diyanet meali ile fazileti vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Vedduha Suresi anlamı ve meali konusunda araştırma yapan vatandaşlar bir yandan da fazileti hakkında bilgi almak istiyor. İşte, Duha suresi hakkında merak edilen detaylar...Duha Suresi Türkçe OkunuşuVedduha. Velleyli iza seca. Ma vedde'ake rabbüke ve ma kala. Ve lel'ahıretü hayrün leke minel'ula. Ve lesevfe yu'tıyke rabbüke feterda. Elem yecidke yetiymen feava. Ve vecedeke dallen feheda. Ve vecedeke 'ailen feağna. Femmel yetiyme fela takher. Ve emmessaile fela tenher. Ve emma binı'meti rabbike Suresi Arapça OkunuşuDuha Suresi Türkçe Diyanet Meali ve AnlamıYemin olsun, kuşluk vaktine; Kararıp sakinleştiğinde geceye ki; Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı. Elbette işin sonu senin için öncesinden daha hayırlı olacaktır. Rabbin sana mutlaka lutuflarda bulunacak, sen de memnun olacaksın. O seni yetim bulup barındırmadı mı? Seni yol bilmez halde bulup yol göstermedi mi? Ve seni yoksul bulup zengin etmedi mi? O halde sakın yetimi ezme! El açıp isteyeni de sakın boş çevirme! 11. Rabbinin lutuflarını şükranla Suresinin KonusuDuha Suresinin 10. ve 11 ayetlerinde yoksul ve muhtaç kişilere yardım edilmesi gerektiği vurgulanır. Fakirler zengin kişilerden bir şey istendiğinde onları azarlamak yerine her birine yardım eli uzatılmalıdır. Allah, bize verdiği nimetler için kendisine şükretmemizi ancak asıl nimet ve zenginliğin ahirette olduğunu Suresinin Anlamı ve ÖnemiDuha Suresinin anlam ve önemi tüm Müslümanlar tarafından idrak edilmeli ve hayat uygulanmalıdır. Bu dünyanın sık sık geçici olduğu, asıl yaşamın ahiret ile başlayacağını sık sık vurgulayan Kuran'ın tüm emirlerine ve yasaklarına uyulmalı. Cennet ile müjdelenen müminler cenneti hak etmek için dünyada takvaya sığınmalı, küçük büyük tüm günahlardan uzak Suresi Kaç Sayfa ve Ayet? Ne Zaman İndirilmiştir?11 ayetten oluşan Duha suresi tek sayfadan oluşur. Hz. Muhammed ile alay eden Mekkeli müşrikler peygamberimizin üzülmesine neden olmuştur. Bu sureler de Hz. Muhammed'i teskin ve teselli etmek için nazil Suresi Kaçıncı Sayfa ve Cüz İçerisinde Yer Alıyor?Duha Suresi içerisinde ve 596. sayfada yer Suresi Okumanın Fazileti ve Faydaları Bu sure her okunduğunda kişinin sıkıntıları azalır, maneviyatı ve itikadı artar. Asıl yuvasının dünya değil ahiret olduğunu hatırlayan müminler, çok daha sabırlı ve sebatkar Suresi Abdestsiz Okunur mu?Eğer Kuran'dan okunacaksa abdestli okunmalıdır. Ancak ezberden okunacak ise abdest almak şart değildir. Duha Suresi Hikmeti ve SırlarıPeygamberimiz hem yetim hem öksüzdü. Erken yaşta ticaret hayatına atıldı. Dürüstlüğü ve güvenilirliği sayesinde Mekkeliler ona Muhammed-ul Emin derlerdi. Kendisinden emin olunan anlamı taşıyan bu isim, peygamberimizin nasıl bir karaktere sahip olduğunu özetler niteliktedir. Duha Suresinde de Hz. Muhammed'in yetim olduğuna vurgu yapılır. Allah, peygamberimizi bir eve, bir barınağa kavuşturduğunu söyler. Çünkü hak dini olan İslam, ona sığınanlar için bir yuva, bir barınaktır. Biz de peygamberimizi örnek olarak sadece Allah'a sığınmalı, ondan başkasına el Suresi Ne İçin, Ne Zaman, Neden ve Nasıl Okunur?Maddi sıkıntı çekenler ve helal yollardan para kazanmak isteyenler Duha suresini hem içinden hem de sesli olarak okuyabilir. Ahirette Allah'ın şefaatine sığınmak isteyen müminler Duha suresi namazlarında da okumalıdır. Oruç için niyetlenirken ve oruç açarken de sure Suresi Nasıl Ezberlenir?11 ayetten oluşan Duha Suresi sesli olarak pratik yapıldığında bir ya da iki gün içerisinde ezberlenebilir. Müminler bu sureyi ezberledikten sonra hem günlük ibadetlerinde hem de Cuma namazlarında Suresi Ne Anlatıyor?Duha Suresi doğrudan doğruya Hz. Muhammed'e seslenen ancak tüm insanlığı ilgilendiren ilahi mesajlara sahiptir. Dünya hayatının çok kısa süreceğini hatırlatan ayette, asıl mutluluğun ebedi olarak kalacağımız ahirette olduğunu söylüyor. Allah kuşluk vaktinin üstüne yemin ederek, başta Hz. Muhammed olmak üzere iman etmiş tüm müminleri cennetiyle müjdeliyor. Bu Surenin hem Türkçesi hem Arapçası tekrar tekrar okunarak dünyanın faniliği hatırlanmalı. Asıl istirahat yerin ahiret olduğunu hatırlayan Müslümanlar dünyadaki hayatlarını çok daha güçlü ve sabırlı Suresi Ölülere Okunur mu? Mezarlık ziyaretlerinde, mevlütlerde ve mukabelelerde Duha suresi ölülere dua etmek ve rahmet dilemek için Suresi ÖzellikleriFecr Suresinden sonra nazil olan Duha Suresi doğrudan Hz. Muhammed'e seslenir. Ancak birçok ayette olduğu peygamberimiz üzerinden tüm insanlığa evrensel mesajlar iletilir. ''Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da'' ayeti her müminin benimsemesi ve unutmaması gereken Allah kelamıdır. Bazen dünyanın zorlukları karşısında çok daha güçsüz kalan insanoğlu evrende tamamen yalnız olduğu kuruntusuna kapılabilir. Oysaki yaratıcımız bize şah damarımızdan daha yakındır ve her zaman Suresi Şifa İçin Okunur mu?Müslümanlar kendilerini çaresiz hissettiklerinde abdest alarak bu duayı tekrar tekrar okuyabilir. Allah, kendisine edilen duaları duyar ve hepsine cevap verir. Evde hastası olan kişiler de Duha Suresini sesli bir şekilde okuyabilir. Kazaları ve musibetleri önleyen sure, kişilerin manevi huzura kavuşmasını da Suresi ve Uzun Bağışlama DuasıUzun bağışlama duası ile birlikte Duha suresini okuyan müminler günahlarının bağışlanması için Allah'a sığınmış olur. Kuran'ın birçok ayetinde geçtiği gibi Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. Tövbe kapısı kıyamete kadar açık kalacağı için bu sure ve dua birlikte sık sık Suresini Üzerinde Taşımak Duha Suresini üzerinde taşıyan müminlerin ilmi ve itikadı artar. Uyurken çıkarılmadığı takdirde kötü rüyalardan ve vesveselerden korur. Eve bereket getirir ve hayırlı kazanç kapıları Suresi Ne Zaman Okunmalı?Müminler maddi ya da manevi sıkıntı duyduklarında bu sureyi okuyabilirler. Geceleri uykusuz kalan ya da kabus gören kişiler de Duha suresini okuyarak manevi huzura kavuşabilirler. Namaz duası olarak da okunan bu sure Cuma namazlarında ve günlük ibadetlerde de Suresi TefsiriDuhâ kelimesi “kuşluk” anlamına gelmekle birlikte çoğu müfessirler, 2. âyetteki “gece”nin alternatifi olarak burada bütünüyle gündüz vakti için kullanıldığı kanaatindedirler. İbn Âşûr’a göre ise kelime burada da kuşluk vaktini ifade etmekte olup bununla tıpkı kuşluk vakti güneş ışığının yeryüzünü bütünüyle kaplaması gibi vahiy ışığının da dünyaya inip aydınlatmaya başladığına imada bulunulmuştur. 2. âyetteki gece karanlığı da Hz. Peygamber’in bu vakitte evinde veya Kâbe çevresinde sesli olarak Kur’an’ı okuduğu, müşriklerin ise onu gizlice dinledikleri vakit olup bundan dolayı bu iki vakit üzerine yemin edilmiştir. Yeminin amacı putperestlerin artık Hz. Peygamber’e vahyin gelmez olduğu, Allah’ın onu terkettiği iddialarının gerçekle ilgisinin bulunmadığını kesin bir dille belirtmektir XXX, 394-395.“İşin sonu” diye çevirdiğimiz âhiret ile “öncesi” diye çevirdiğimiz ûlâ kelimelerinin buradaki anlamları konusunda iki yorum yapılmıştır a Senin bundan sonraki hayatın bundan önceki hayatından daha güzel ve başarılı olacak, özellikle peygamberlik görevinin sonu başlangıcından daha verimli olacak, b Ebedî olan âhirette cennetteki hayatın geçici olan dünya hayatından daha güzel olacak. Bize göre, –bu âyetlerin inmesine sebep olan putperestlerin, “Artık Muhammed’e vahiy gelmiyor; Allah onu unuttu” gibi sözler söyleyerek Buhârî, “Tefsîr”, 93 Peygamber’in sonunun geldiğini, davasının fiyasko ile biteceğini ummaları karşısında– Allah Teâlâ, resulünün sonunun gelmesi şöyle dursun, bundan sonraki hayatının, peygamberlik faaliyetlerinin ruhanî tekâmülünün öncekinden daha verimli, daha başarılı olacağını Peygamber, annesi ona hamile iken babasını, altı yaşında iken de annesini kaybetmiş; önce dedesi Abdülmuttalib’in, onun ölümünden sonra da amcası Ebû Tâlib’in himayesinde yetişmiştir. Ebû Tâlib, yeğeninin peygamberliğini kabul ettiğini açıkça ilân etmemekle birlikte düşmanlarına karşı onu korumuştur. Fakat Ebû Tâlib ve Hz. Peygamber’in eşi Hatice vefat edince müşrikler ona karşı saldırılarını arttırmışlardı. Bu sûrede Allah, o güne kadar peygamberine verdiklerini hatırlatarak teselli etmiş, geleceğinin daha iyi olacağını da müjdelemiştir.“Seni yol bilmez halde bulup yol göstermedi mi?” diye çevirdiğimiz 7. âyeti bazı müfessirler, “Resûlullah küçük iken Mekke vadilerinden birinde yolunu şaşırıp kaybolmuştu. Allah onun dedesine gelmesini sağladı” şeklinde yorumlarken, bazıları da “Resûlullah amcası Ebû Tâlib’le birlikte Suriye’ye giderken yolda kaybolmuştu, Allah’ın yardımıyla amcasını buldu” demişlerdir Ebû Hayyân, el-Bahru’l-muhît, VIII, 486, Beyrut 1983. Buna benzer başka yorumlar da olmakla birlikte bunlar âyetin amacına açıklık getirici nitelikte görünmemektedir. Bizim de katıldığımız müfessirlerin çoğunluğunun yorumuna göre ise bu âyette Hz. Muhammed’in peygamberlikten sonraki dönemiyle önceki dönemi arasında bir karşılaştırma yapılmaktadır. Nitekim o peygamber olmadan önce de başta putperestlik olmak üzere kendi toplumunda hâkim olan inanç ve yaşayışın yanlışlığını, insanın varlık amacına yakışmadığını görüyor, bu gidişi asla beğenmiyordu; ama onların bundan nasıl kurtulacaklarını da bilmiyordu. Âyetteki deyimiyle bu konuda “yol bilmez bir halde” idi. İşte yüce Allah Kur’an’ı göndererek onu bu durumdan kurtarıp yolunu aydınlattı; ona hem varacağı hedefi hem de o hedefe nasıl varacağını öğretti Râzî, XXXI, 215-216; Elmalılı, VIII, 5900-5901.Hz. Peygamber Kureyş’in soylu bir ailesine mensup olmakla birlikte yetim ve himayeye muhtaç olarak büyümüştü; çocukluğu ve gençliğinin ilk yılları yoksulluk içerisinde geçmiş, daha sonra gerek kendisinin ticarî faaliyetleri gerekse zengin bir tüccar olan Hz. Hatice ile evlenmesi ve eşinin tüm servetini onun yönetimine bırakması neticesinde fakirlikten kurtulmuştur. Ancak buradaki zenginleştirmeyi, Allah Teâlâ’nın resulüne gönderdiği vahiy ile onun ruh ve kalp dünyasını zenginleştirmesi, onu hem kendisini hem insanlığı aydınlatabilecek zenginlikte hakikatlere mazhar kılması şeklinde anlamak da mümkündür. Bazı müfessirlere göre 8. âyette, onun hayatındaki bu gelişme hatırlatılarak kendisine bu imkânları sağlayan Allah’ın ona darılmasının, kendisini terketmesinin söz konusu olamayacağı bildirilmiştir bk. Abduh, s. 112; Elmalılı, VIII, 5902.Câhiliye döneminde yetimlerin, yoksulların hakları gözetilmez, malları ellerinden alınır, kendilerine zulmedilirdi. Buna göre 9-10. âyetlerin ana hedefi Resûlullah’ın şahsında bütünüyle toplumun dikkatini bu iki temel ahlâkî ve sosyal problem üzerine çekmek ve bunları çözüme kavuşturmaktı. Bunun yanında, daha özel olarak Resûlullah’a mazhar olduğu anılan ihsanlar karşısında şükür mahiyetinde bazı görevleri hatırlatılmaktadır. Burada sıralanan görevlerin, 6-8. âyetlerde Hz. Peygamber’e bahşedildiği bildirilen ilâhî lutuflarla alâkalı olduğu görülmektedir. Buna göre Allah onu yetim iken korumuştur; o da yetimi incitmemeli, himaye etmelidir. Allah ona ne yapacağını bilmez iken yol göstermiştir; o da kendisine bir şeyler sorup aydınlanmak isteyeni geri çevirmemelidir. Allah onu yoksulken zengin kılmıştır; o da kendisinden yardım isteyeni azarlamamalı, gereken yardımı yapabildiği kadar yapmalıdır. Şükürle ilgili bu özel görevler örnek olarak sıralandıktan sonra sûre bu konuda “Rabbinin lutuflarını şükranla an” şeklindeki genel ve kuşatıcı bir buyrukla tamamlanmıştır. Bazı müfessirler buradaki “nimet” kelimesini “Kur’an, peygamberlik, bu sûrede Resûlullah’a lutfedildiği bildirilen şeyler” gibi değişik mânalarla açıklamışlarsa da bunu, Resûlullah’ın hayatı boyunca mazhar olduğu maddî ve mânevî bütün lutuflar, nimetler olarak anlamak sûrenin amacına ve âyetlerin akışına daha uygun da belirtmek gerekir ki, Hz. Peygamber’in hayat hikâyesi onun eşsiz ahlâkını açıkça göstermektedir ve bu âyetlerde söz konusu edilen uyarılara onun herhangi bir davranışı sebep olmuş değildir. Kur’an’ın irşad ve eğitimde kullandığı üslûp gereği burada onun şahsında bütün insanlığa hitap İsteyenler için Namaz Sureleriİhlas SuresiFelak ve Nas Suresiİnşirah SuresiYasin SuresiBakara SuresiAyetel KürsiKadir SuresiFil SuresiFetih SuresiRahman Suresi
mp3 indir Sitede bulunan tüm mp3 müzikler tanıtım amaçlıdır. Lütfen mp3 indirip dinledikten sonra cihazınızdan silin ve mp3 albümü satın alın. Aksi halde hiç bir sorumluluk üstlenmiyoruz. © 2021 Tüm haklar saklıdır
Duhâ Sûresi Hakkında Konusu Nuzül Fazileti Duhâ Sûresi Hakkında Duhâ sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 11 âyettir. İsmini birinci âyette geçen ve güneşin ışığının iyice ortaya çıktığı “kuşluk vakti” mânasına gelen اَلضُّحٰى duhâ kelimesinden alır. Mushaf tertîbine göre 93, iniş sırasına göre 11. sûredir. Duhâ Sûresi Konusu Sûre bütünüyle Cenâb-ı Hakk’ın Peygamberimiz onun mübârek ve muazzez şahsında da tam bir ihlas ve samimyetle onun izinden yürüyen mü’minlere olan hususi lutuf ve ihsanlarından bahseder. Duhâ Sûresi Nuzül Sebebi Mushaftaki sıralamada doksan üçüncü, iniş sırasına göre on birinci sûredir. Fecr sûresinden sonra, İnşirâh sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Rivayete göre Fecr sûresinin inişinden sonra öncekine nisbetle daha kısa bir süre vahiy kesilmiş, müşrikler bu olayı kullanarak Hz. Peygamber’e, “Herhalde rabbin sana darıldı ve seni terketti” demişlerdi. Bu sözlerden dolayı Hz. Peygamber’in duyduğu üzüntü üzerine bu sûre inmiştir Taberî, XXX, 148. Bizim iniş sıralamasında esas aldığımız bu rivayet dışında, Duhâ sûresinin iniş tarihine dair başka rivayetler de vardır 1. İlk vahiyden Alâk ve Müddessir sûrelerinin ilk âyetlerinden sonra uzunca bir süre vahiy kesilmiş, tekrar başladığında ilk olarak Duhâ sûresi gelmiştir. 2. Necm sûresinde geçen “Cebrâil”i bütün azametiyle görme ve ona iyice yaklaşma” sonucu Hz. Peygamber’de oluşan heyecan ve sarsıntı yatışsın diye bir süre vahiy kesilmiş, sonra Duhâ sûresi gelmiştir İbn Kesîr, VIII, 287-288, 445-446; Şevkânî, V, 378. Vahyin mâkul sebeplerle kesilip araya fâsılaların girmesi her seferinde muhaliflerin dedikodu yapmalarına vesile olmuş, Allah da resulünü teselli etmiştir. Duhâ Sûresi Fazileti Duhâ sûresi nâzil olunca Resûl-i Ekrem büyük bir sürûr duymuş ve اَللّٰهُ اَكْبَرُ Allahu Ekber diyerek tekbir getirmiştir. Bu sebeple Duhâ’dan Nâs’a kadar sûrelerin peşinden اَللّٰهُ اَكْبَرُ Allahu Ekber veya لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَ اللّٰهُ اَكْبَرُ اَللّٰهُ اَكْبَرُ Allahu ekber lâ ilâhe illâhu vallahu ekber diyerek tekbir getirmek sünnet olmuştur. bk. Hâkim, Müstedrek, III, 344 Duhâ Sûresi Arapça Yazılışı بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالَّيْلِ اِذَا سَجٰىۙ 2. مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلٰىۜ 3. وَلَلْاٰخِرَةُ خَيْرٌ لَكَ مِنَ الْاُو۫لٰىۜ 4. وَلَسَوْفَ يُعْط۪يكَ رَبُّكَ فَتَرْضٰىۜ 5. اَلَمْ يَجِدْكَ يَت۪يمًا فَاٰوٰىۖ 6. وَوَجَدَكَ ضَٓالًّا فَهَدٰىۖ 7. وَوَجَدَكَ عَٓائِلًا فَاَغْنٰىۜ 8. فَاَمَّا الْيَت۪يمَ فَلَا تَقْهَرْۜ 9. وَاَمَّا السَّٓائِلَ فَلَا تَنْهَرْۜ 10. وَاَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ 11. Duhâ Sûresi Türkçe Meali Ömer Çelik Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla 1. Yemin olsun güneşin yükselip en parlak hâlini aldığı kuşluk vaktine, 2. Karanlığı koyulaşıp sükûnete erdiği zaman geceye ki 3. Rasûlüm! Rabbin seni ne terk etti ne de sana darıldı. 4. Senin için sonsuza dek bir sonraki an, bir önceki andan, âhiret de dünyadan daha hayırlı olacaktır. 5. Rabbin sana istediklerini verecek, sen de râzı olacaksın. 6. O, seni bir yetîm olarak bulup da barındırmadı mı? 7. Seni dinî hükümlerden habersiz bulup vahyederek dosdoğru yola eriştirmedi mi? 8. Seni yoksul bulup zengin etmedi mi? 9. Öyleyse sakın yetîmi ezme, onu küçümseyip üzme. 10. İsteyeni de azarlama. 11. Rabbinin her türlü nimetini şükürle an ve anlat! Duhâ Sûresi Tefsiri Ömer Çelik 1. Yemin olsun güneşin yükselip en parlak hâlini aldığı kuşluk vaktine, Rivayete göre risâletin ilk zamanlarında Resûlullah vahyin gelmesi kısa bir müddet kesilmişti. Efendimiz buna çok üzüldü. Bunun kendisinden kaynaklanan bir kusur sebebiyle olmasından korku ve endişe duyuyordu. Müşriklerin de onun Rabbi tarafından terk edildiği yönünde ithamları oluyordu. bk. Buhârî, Tefsir 93; Müslim, Cihad 114-115 Dolayısıyla Efendimiz hüznünü gidermek ve onu teselli etmek üzere bu sûre iner. Güneşin aydınlığının her tarafı kuşattığı kuşluk vaktine ve iyice sükûn bulduğu geceye yemin edilerek, Cenâb-ı Hakk’ın onu asla terk etmediğini ve ona darılmadığını ve gecenin nasıl bir hikmeti varsa, vahyin kesilmesinin de mutlaka bir hikmeti vardır. Bunun Allah’ın terk etmesi veya darılmasıyla bir alakası yoktur. Belki vahyin kesilmesinin, gündüz ve geceye yemin edilmesi ile şöyle bir irtibatı olabilir İnsan gündüz çalışır, çabalar ve yorulur. Bu bakımdan gece karanlığı, yorgun olan insanın sükûnet bulması ve dinlenmesi için lüzumlu olur. Aynı şekilde ilk olarak gelen vahiyler, henüz bu işe yeni başlamış olan Peygamberimiz çok tesir ediyordu. Rûhen ve bedenen gerginliğe ve yorgunluğa sebep oluyordu. İşte bir müddet vahyin kesilmesi, Efendimiz gerginlikten kurtulup sükûnet bulması içindir. Bir mânada vahiy güneş aydınlığı gibiyken, onun kesilişi de gecenin sükûnetine Cenâb-ı Hak, Habîbi’ni bırakmadığının ve darılmadığının bir işareti olarak öncelikle ona geleceğe ait müjdeler verir 2. Karanlığı koyulaşıp sükûnete erdiği zaman geceye ki 3. Rasûlüm! Rabbin seni ne terk etti ne de sana darıldı. Rivayete göre risâletin ilk zamanlarında Resûlullah vahyin gelmesi kısa bir müddet kesilmişti. Efendimiz buna çok üzüldü. Bunun kendisinden kaynaklanan bir kusur sebebiyle olmasından korku ve endişe duyuyordu. Müşriklerin de onun Rabbi tarafından terk edildiği yönünde ithamları oluyordu. bk. Buhârî, Tefsir 93; Müslim, Cihad 114-115 Dolayısıyla Efendimiz hüznünü gidermek ve onu teselli etmek üzere bu sûre iner. Güneşin aydınlığının her tarafı kuşattığı kuşluk vaktine ve iyice sükûn bulduğu geceye yemin edilerek, Cenâb-ı Hakk’ın onu asla terk etmediğini ve ona darılmadığını ve gecenin nasıl bir hikmeti varsa, vahyin kesilmesinin de mutlaka bir hikmeti vardır. Bunun Allah’ın terk etmesi veya darılmasıyla bir alakası yoktur. Belki vahyin kesilmesinin, gündüz ve geceye yemin edilmesi ile şöyle bir irtibatı olabilir İnsan gündüz çalışır, çabalar ve yorulur. Bu bakımdan gece karanlığı, yorgun olan insanın sükûnet bulması ve dinlenmesi için lüzumlu olur. Aynı şekilde ilk olarak gelen vahiyler, henüz bu işe yeni başlamış olan Peygamberimiz çok tesir ediyordu. Rûhen ve bedenen gerginliğe ve yorgunluğa sebep oluyordu. İşte bir müddet vahyin kesilmesi, Efendimiz gerginlikten kurtulup sükûnet bulması içindir. Bir mânada vahiy güneş aydınlığı gibiyken, onun kesilişi de gecenin sükûnetine Cenâb-ı Hak, Habîbi’ni bırakmadığının ve darılmadığının bir işareti olarak öncelikle ona geleceğe ait müjdeler verir 4. Senin için sonsuza dek bir sonraki an, bir önceki andan, âhiret de dünyadan daha hayırlı olacaktır. 5. Rabbin sana istediklerini verecek, sen de râzı olacaksın. Buna göre› Resûlullah için sonsuza dek bir sonraki an bir önceki andan, sonra gelen önce gelenden, işin sonu başından daha hayırlı açmak gerekirse, hayatının başlangıcına göre peygamberlik dönemi; vahyin başlangıcına nazaran bir müddet kesilmesi; kesilmesine nazaran tekrar başlaması; bu sûre indikten sonra karşılaşacağı her halin, her işin başına göre sonu; içinde bulunduğu saat, gün, hafta, ay ve yıla göre gelecek saat, gün, hafta, ay ve yıl daha hayırlı olacaktır. Neticede âhiret de onun için dünyaya göre hayırlı olacaktır. Bu müjde, Resûl-i Ekrem her an, her nefes Yüce Rabbine doğru kesintisiz ve düşüşü olmayan bir yükseliş halinde olduğunu haber verir. Bu müjdenin, Mekke’nin ilk yıllarında Peygamberimiz yanındaki bir avuç müslümanla görünüşte muzaffer olmasına küçük bir ihtimal bile yokken verilmiş olması daha büyük bir mâna ifade eder.› Rabbi ona hem dünyada hem âhirette büyük ihsanlarda bulunacak, O da hem Rabbinden hem de verdiklerinden râzı Efendimiz’in tebliğ ettiği İslâm, kısa zamanda yayıldı. Kendi asrında, hulefâ-i râşidîn döneminde ve diğer müslüman hükümdârlar devrinde fetihlerle yüceldi. İslâm yeryüzünün doğusuna, batısına, her tarafına ulaştı. Âhirette ise Efendimiz cennetin en güzel yerinde, Makâm-ı Mahmud’da olacaktır. Kendisine şefaat-ı uzmâ hakkı verilecektir. Bu âyet-i kerîme Kur’ân-ı Kerîm’de en çok ümit veren âyetlerden biridir. Çünkü ümmetine çok düşkün olan merhamet ummanı Efendimiz, ona ümmet olma şerefini taşıyan herkese şefaat edip onu cehennemden kurtarmadan gönlü razı Allah, geleceğe ait verdiği bu müjdeleri mutlaka yerine getireceğine dair bir teminat olarak, bu kez de Efendimiz küçüklüğünden itibaren bulunduğu ihsanları hatırlatmaktadır 6. O, seni bir yetîm olarak bulup da barındırmadı mı? 7. Seni dinî hükümlerden habersiz bulup vahyederek dosdoğru yola eriştirmedi mi? 8. Seni yoksul bulup zengin etmedi mi? Efendimiz olan bu ilâhî lutuflar şunlardırBirincisi; Resûlullah ana karnında altı aylık iken babası ölmüş, dünyaya yetim olarak gelmişti. Altı yaşına kadar onu annesi şefkatle büyüttü. Annesinin vefâtından sonra sekiz yaşına kadar dedesi Abdulmuttalip onu istisnaî bir muhabbetle yetiştirdi. Dedesinin ölümünden sonra, amcası Ebu Talib onu himayesine aldı. Gerçek bir baba gibi onu muhabbetle koruyup kolladı. Hatta nübüvvetten sonra bile bütün Kureyşi karşısına alarak, göğsünü on sene kadar yeğeni için siper etmişti. İşte bunlar, o Yetîm hakkında ilâhî himâye ve barındırmanın beşer planında bir tecellisinden başka bir şey değildi. Dileseydi onu sahipsiz bırakıp hebâ edebilirdi. Fakat merhamet etti, onu sadefinde saklı dürr-i yetîm gibi tertemiz büyütüp Resûl-i Ekrem kendisine vahiy gelmeden önce kırk sene Mekke’de müşrik bir toplum içinde yaşadı. Kendisi hanîfti. Allah’ın birliğine inanıyor, putlara asla tapmıyor, toplumda iyice yaygınlaşmış olan hiçbir günaha tevessül etmiyordu. Ahlâk yönünden de pek yüksek bir seviyeye sahipti. Fakat günahlara dalmış insanların durumuna üzülüyor, onların kurtuluşu için çareler düşünüyor, lakin ne yapacağını bilemiyordu. O hiçbir zaman akıl ve din yönünden sapık olmamıştır. Fakat Kur’an gibi mûcize bir kitaptan, İslâm gibi insanlığın kurtuluşunun reçetesini sunan mükemmel bir dinden haberdar değildi. Allah ona peygamberlik verip vahiy göndererek onu doğru yola eriştirmiştir. Çaresiz insanlara nasıl el uzatıp, hastalıklarına devâ olacağını öğretmiştir. İşte âyette ضَٓالًّا dāllen ve هَدٰى hedâ, kelimeleriyle bu durum onun bu hâline işaret eden şu âyet-i kerîme dikkat çekicidir“İşte biz böylece sana emrimizle ölü kalplere hayat bahşeden bu Kur’an’ı vahyettik. Yoksa daha önce sen kitap nedir, iman nedir, bilmezdin. Biz Kur’an’ı bir nûr kıldık ki, onunla kullarımızdan dilediğimizi doğru yola ulaştıralım. Sen de hiç şüphesiz insanlığı dosdoğru bir yola çağırmaktasın.” Şûrâ 42/52“Sen, aslında bu kitabın sana vahyedileceğini ummuyordun. Bu sana ancak Rabbinden bir rahmet olarak geldi. O halde sakın kâfirlere arka çıkma!” Kasas 28/86Üçüncüsü; Allah Resûlü fakir bir ailede doğup büyüdü. Babasından kendisine fazla bir miras da kalmamıştı. Sonra Cenâb-ı Hak onu önce Şam’a yaptığı ticaret seferinden elde edilen bereketli kâr ile zengin etti. Hz. Hatice ile evlendikten sonra da ona bütün servetini hibe etmesiyle zengin kıldı. Daha sonra kendisine ilâhî bir lutuf olarak ihsân buyrulan fetihler ve ganimetler ile zenginlik elde edilmiştir. Fakat Peygamberimiz kendine ihsan edilen bütün imkânları, ailesinin zaruri ihtiyaçları dışında Allah yolunda sınırsız bir cömertlikle harcamıştır. Buradaki “zenginleştirme”den maksat, Cenâb-ı Hakk’ın Habîbi’ne gönderdiği vahiy ile onun ruh âlemini, kalp dünyasını zenginleştirmesi, onu hem kendisini hem tüm beşeriyeti aydınlatabilecek zenginlikte hakikatlere mazhar kılması da Mevlâmız, ihsan buyurduğu bu nimetler mukâbilinde Nebiyy-i Ekrem şu üç şeyi yapmasını emir buyurur 9. Öyleyse sakın yetîmi ezme, onu küçümseyip üzme. 10. İsteyeni de azarlama. 11. Rabbinin her türlü nimetini şükürle an ve anlat! Birinci tâlimat yetimlerle alakalıdır. Yetîmi ezmemek; onu zayıf görüp küçümseyerek üzmemek istenir. Onun maddeten ve mânen tüm haklarının korunması ve en küçük bir hakkının yenmemesi tâlimatı verilir. Çünkü Efendimiz yetimliği tatmış ve hakkındaki ilâhî lütfu görmüştü. Yetîm büyüyen, yetîmin hâlinden daha iyi anlar. Bu sebeple yetimlik zamanında kendi gördüğü ilâhî lütfu, ümmetinin yetimlerine göstermekle mesul tutuldu. Bu yüzdendir ki Resûlullah yetimlere son derece alaka gösterir, tüm ihtiyaçlarını karşılar, müslümanları da bu hayırlı amele teşvik ederdi “müslümanlar içinde en hayırlı ev; içinde yetîme iyi muamele edilen evdir. müslümanlar içinde en kötü ev de yetîme kötü muamele edilen evdir.” İbn Mâce, Edeb 6“Bir kimse, müslümanların arasında bulunan bir yetimi alarak yedirip içirmek üzere evine götürürse, affedilmeyecek bir suç işlemediği takdirde, Allah Teâlâ onu mutlaka cennete koyar.” Tirmizî, Birr 14/1917“Bir kimse sırf Allah rızâsı için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap yazılır...” Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 250Merhamet Ummanı Efendimiz şu örnek davranışı ruhları tesir altına alıp mü’mini yetimlerin hâmisi olmaya yönlendirme bakımından ne kadar güzeldirBeşir b. Akrabe şöyle anlatıyor“Uhud günü Resûlullah ile karşılaştım.−Babam ne durumda?» diye sordum.−Şehîd oldu, Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun!» buyurdu. Ağlamaya başladım. Beni aldı, başımı okşadı ve devesine bindirdi. Sonra da−Ben baban, Âişe de annen olsun istemez misin?» buyurdu. Ben de−Anam-babam sana fedâ olsun yâ Resûlallah, tabiî ki isterim!» anda saçlarım ağardığı hâlde, Resûlullah’ın mübârek elinin değdiği yerler hâlâ siyah kalmıştır.” Heysemî, Mecmau’z-zevâid, VIII, 161; Ali el-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, XIII, 298/36862İkinci tâlimat el açıp bir şey isteyen veya ilim ve benzeri herhangi bir talepte bulunan kimseyle alakalıdır. Bunları azarlamak, onlara sert konuşmak yasaklanır, onlara iyi davranmak emredilir. Eğer bir kimse maddi mânada bir hâcetini dile getirdiğinde, şayet imkân varsa ona yardım edilmelidir. Eğer yardım etme imkânı yoksa yumuşak sözle ve nezaketle özür beyân edilmelidir. Fakat hiçbir şekilde azarlamak, sert davranmak ve kovmak caiz dostlarından Mahmûd Sâmî Ramazanoğlu şu davranışı bu konuda ne güzel bir örnektirSâmi Efendi bir Anadolu seyahati esnâsında Ürgüp’te bir kişi otomobillerini çevirerek kendisinden sigara parası ister. Bir sehâvet güneşi olan Sâmi Efendi, bâzı yol arkadaşlarının içten itirazlarına rağmen“–Mademki istiyor, vermek lâzım” diyerek, etrafındakilerin şaşkın bakışları arasında adamın istediği parayı hiç düşünmeden verir. Buna memnun olan fakir de niyetini değiştirip “–Şimdi gidip bununla ekmek alacağım” diyerek sevinçle oradan hâdise aynı zamanda sadaka olarak verilen malın helâlliği ve niyetin temizliği karşılığında meydana gelen iyilik ve güzellik tecellîsine dâir açık ve ibretli bir ibretli bir misal de meşhûr sûfî Hasan Basrî derviş, Hasan Basrî hazretlerinden bir şey istemişti. O da hemen ayağa kalkıp gömleğini çıkardı ve dervişe verdi.“–Ey Hasan, eve gidip oradan bir şeyler verseydin ya!” dediler. Hasan Basrî şöyle cevap verdi“–Bir defâsında bir muhtaç mescide geldi ve; Karnım aç!» dedi. Biz gaflet ettik, hemen yiyecek getirmedik. Onu mescitte bıraktık ve evlerimize gittik. Sabah namazına geldiğimizde bir de baktık ki, zavallı ölmüş. Kefenleyip defnettik. Ertesi gün, bir zuhûrat olarak, fakiri sardığımız kefenin mihrapta durduğunu ve üzerinde; Kefeninizi alın, Allah kabul etmedi!» yazdığını gördük. O gün; Bundan sonra bir ihtiyaç sahibini gördüğümde onu bekletmeyeceğim, hemen ihtiyâcını göreceğim» diye yemin ettim.” Topbaş, Faziletler Medeniyeti, II, 308Âyette bahsedile اَلسَّٓائِلُ sâilden maksat “soru soran kişi” de olabilir. Buna göre soru soran kimse ne kadar karışık sual tevcih ederse etsin, her halükarda ona şefkatle cevap vermek gerekir. Böyle durumlarda kızmak, azarlamak ve kovmak câiz görülen bir davranış tâlimat ise Allah’ın nimetlerini şükrân ve minnetle anmak ve anlatmakla alakalıdır. Âyette bahsedilen “nimet”, Allah Teâlâ’nın Efendimiz verdiği ve vermeyi vadettiği her türlü nimetlerdir. Bunların en büyüğü ise şüphesiz Kur’an ve peygamberlik nimetidir. Bu nimetlerin her birinin kendine münâsip bir anlatma şekli vardır. İnsanın dil ile Allah’a şükretmesi, bütün nimetlerin kendisine Allah’ın bir lütfu olarak verildiğini bilmesidir. “Nübüvvet nimetini anlatmak”, tebliğ ve daveti hakkını vererek ve doğru bir şekilde yerine getirmektir. “Kur’an nimetini anlatmak”, onu insanlar arasında yaymak ve talimatlarını insanlara anlatmaktır. “Hidâyet nimetini anlatmak”, yolunu şaşırmış, sapıklığa düşmüş insanlara doğru yolu göstermektir. Bu işi yaparken de bütün zorluk ve zahmetlere sabırla tahammül etmektir. Bu şekilde her nimete münasip bir şükür ve teşekkür halinde sûresinin peşinden gelmekte olan İnşirah sûresi de, Efendimiz olan ilâhî lutuf ve müjdeleri saymaya devam edecektir
KÜNYE YAYIN İLKELERİ YASAL UYARI ARA İLETİŞİM EĞİTİM Kitap Güncel - Son Dakika Haber Kısa Surelerin Tefsiri kimin eseri? Kısa Surelerin Tefsiri kitabının yazarı kimdir? Kısa Surelerin Tefsiri konusu ve anafikri nedir? Kısa Surelerin Tefsiri kitabı ne anlatıyor? Kısa Surelerin Tefsiri kitabının yazarı Davut Aydüz kimdir? İşte Kısa Surelerin Tefsiri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi... 15 Şubat 2022 1400 Kitap Kitap Künyesi Yazar Davut Aydüz Yayın Evi Işık Yayınları İSBN 9789752786882 Sayfa Sayısı 264 Kısa Surelerin Tefsiri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, ÖzetiNamaz dinin direğidir. Halkımız arasında namaz sûreleri olarak nitelendirilen -ki aslında tüm sûreler namaz sûresidir- Duhâ Sûresinden Nâs Sûresine kadar olan bölümdeki sûreler, âyet sayılarının azlığı dolayısıyla ezberlenmesi kolay olan genel olarak halkımızın ezbere bildiği bu sûrelerin tefsir edildiği elinizdeki eseri yayımlayarak, dinin direği olan namaz ibadetinin daha bilinçli yerine getirilmesi hedeflenmiştir. İnanıyoruz ki günlük ibadetlerde sıkça okunan sûreler hakkında bilgi sahibi olmak; ibadetlerden, daha fazla kalp huzuru alınmasına vesile Surelerin Tefsiri Alıntıları - SözleriOnlar, hayat seviyeleri yükselsin diye kendilerini o kadar kaptırmışlardır ki, insanî seviyelerini düşürmeyi bile göze almışlardır. Çok fazla servet elde etmek isterken bunun hangi yolla olacağına gecesinin İslam'daki önemi, dünyanın en büyük inkılabını yapan, cihanı saran cehalet karanlıklarını giderip dünyayı aydınlatan Kur'an'ın o gece inmeğe Sûresi 68. ayete göre Sûr'a iki defa üflenir "Sûr'a üflenir; Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde kim varsa çarpılıp cansız yere düşer. Sonra ona bir daha üflenir Bir de bakarsın bütün insanlar, kabirlerinden ayağa kalkmış, etrafa bakınıp duruyorlar!"6."Gerçekten insan, Rabbine karşı çok nankördür." Yani...gördüğü nimetleri, ulaşmış olduğu feyizleri hesaba almaz. O'na karşı görevini yapmaz, unutur da hep uğradığı musibetleri anarak şikayet eder durur."Evet, güçlükle beraber kolaylık vardır."İnşirah, 6 Bundan sonra da bir zorlukla karşılaşırsan, onu da başka bir kolaylığın izleyeceğini veya beraberinde bir kolaylık olduğunu bil, bu vaadi tasdik et de o zorluktan yılma. Onu da gönül hoşluğuyla karşıla. Ayet, mü'minler için her zorlukta iki kolaylık var demektir ki, bunun birine dünya kolaylığı, diğerine ahiret kolaylığı demek uygun olur. Hz. Ömer "Şu muhakkak ki mü'min bir kalbe herhangi bir sıkıntı inerse Yüce Allah ona bunun arkasından bir rahatlık verir ve bir zorluk iki kolaylığı yenemez."Hâlik'ın nâmütenâhî adı var, en başı Hak. Ne büyük şey kul için hakkın elinden tutmak! Hani, Ashâbı Kirâm, ayrılalım derlerken, Mutlakâ "Sûre-i ve'l-Asr"ı okurmuş, bu neden? Çünkü meknûn o büyük sûrede esrârı felâh; Başta îmânı hakîkî geliyor, sonra salâh, Sonra hak sonra sebat İşte kuzum insanlık. Dördü birleşti mi yoktur sana hüsrân o gün nimetlerden hesaba çekileceksiniz." O nimetleri nereden elde ettiğiniz ve netelere harcadığınız elbette size sorulacaktır, ...Nimete şükrettiniz mi? Malın kirini temizleme olan zekât borcunu ödediniz mi? Muhtaçlara vererek onları kendinize tercih ettiniz mi?-İkinci defa "Sûr'a üflenince" Zümer,68, kulakları sağır edecek bir ses ve korkunç bir sarsıntı sebebiyle "emzikli kadınlar kucaklarındaki çocukları unutacak, hamile kadınlar bebeklerini düşürecek, insanlar sarhoş gibi olacaklardır. "Hac,1-2.Ebu Said el-Hudri, Resulullah'ınsav şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir "Şüphesiz Allah, kulunun üzerinde nimetinin izlerini görmeyi sever." Nu'man ibn Beşir, Allah'ın vermiş olduğu nimetlere karşılık şükranda bulunma hususunda Resulullahın, minber üstünde şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir "Kim aza teşekkür etmezse, çoğa da teşekkür etmez. Kim insanlara teşekkür etmezse Allah'a da şükretmez. Allah'ın nimetlerini anlatmak şükürdür. Onları anlatmayı terk etmek ise nankörlüktür. Cemaat halinde olmak rahmet, ayrılık ise azaptır."Hakk'ı tavsiye etmenin anlamı, ehl-i imandan müteşekkil toplumun, hakka karşı bâtılın yayılmasına seyirci kalmayacak kadar duyarlı olmasıdır...Bir cemiyeti ahlakî düşüşten korumak ancak bu şekilde mümkün olur....gerçek, sandığınız gibi değil. İleride bileceksiniz. Ne büyük gaflette bulunduğunuzu, içinde bulunduğunuz halin sonu ne kadar kötü olduğunu, sonucunu gördüğünüz zaman göre Kadir, Tazyik sıkıştırma, daraltma manasına olmasıdır ki tazyik gecesi demek olur. Zira o gece inen meleklere yer dar gelir denilmiştir..."Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?" sorusu; istifham-ı takriridir. Yani, Ey Peygamber! Hidayet, iman ve Kur'an nuruyla, Biz senin kalbini rahatlattık, sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur "Hiçbir kul, kıyamet gününde, ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne gibi işler yaptığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından sorulmadıkça bulunduğu yerden kıpırdayamaz." Tirmîzî, Kıyamet 1.فإزافرغت فانصب. "O halde bir işi bitirince, hemen başka işe giriş, onunla uğraş. "İnşirah-7 Bu âyet-i kerime, İslâm'da çalışmanın önemine işaret eden en önemli âyetlerden birisidir. Çünkü Müslüman'a önemli bir hareket felsefesi ve bir hayat düsturu sunuyor. Evet mü'min her zaman hareket halinde olmalıdır. Çalışırken hareket, dinlenirken de hareket.. bir diğer ifadeyle o, mesaisini öyle tanzim etmelidir ki, hayatında hiç boşluğa yer kalmamalıdır. Gerçi insan olmanın gereği, dinlenmeye ihtiyaç duyduğunda dinlenecektir; ama böyle bir dinlenme de yine aktif dinlenme şeklinde gerçekleşmelidir... Böylece, "çalışarak dinlenme, dinlenirken çalışma " metoduyla hareket etme, mü'mince bir davranış olsa Surelerin Tefsiri İncelemesi - Şahsi YorumlarNamaz dinin namaz sureleri olarak nitelendirilen-ki aslında tüm namaz suresidir Duha suresi Nas suresine kadar olan sureler ,ayet sayıların azlığı dolayısıyla ezberlemesi kolay olan surelerdir. ♡Agnes Duha ve altındaki sürelerin nerede nazil olduğu, nüzul sebebi, ayet ayet meali ve tefsirlerini içeren çok yararlı bulduğum bir kitap. Namazlarda sürekli okuduğum ama anlamını bilmediğim ayetlerin artık ne dediğini bilerek okumak çok güzel. 'İyyakenağbudu ve iyyakenestain' yani yalnız sana kulluk eder yalnız senden yardım dileriz ve sonrasında bizi doğru yola ilet ayetinin arkasından amin yani kabul eyle diye ediyormuşuz, yeni öğrendim. Keşke kelime kelime anlamlarının tamamı verilseydi bazı kelimelerin kökü ve birebir anlamı yazılmayınca akılda kalmıyor. Memmedaga Memmedov Kitabın Yazarı Davut Aydüz Kimdir?1962’de Çanakkale ilinin Çan ilçesine bağlı Hacılar köyünde doğdu. İlkokulu köyde, ortaokulu ilçede ve İmam-Hatip Lisesini de Biga’da bitirdi. 1981 yılında Atatürk Ün. İslâmî İlimler Fakültesine başladı ve 1986’da mezun oldu. Beş yıllık diploma aldığı için 1987’de aynı fakültenin Tefsir Anabilim Dalın’da Doktoraya başladı. 1992’de Marmara Ün. İlâhiyat Fakültesinde Doktorasını tamamladı. 1990-1993 arası İstanbul adalar ilçesinde diyânete bağlı olarak vâizlik yaptı. 1993 Mart ayında Harran Ün. İlâhiyat Fakültesi’nde Tefsir Öğretim Görevliliğine intikal etti. Aynı fakültede Temmuz ayında Yardımcı Doçent oldu. Ekim 1993’te Sakarya Ün. İlâhiyat Fakültesi’ne Yardımcı Doçent olarak geçiş yaptı. 1993 Kasım döneminde Doçentlik Yabancı Dili verdi ve 1996 Ekim ayında da Doçent oldu. Millî Eğitim Bakanlığı bursu ile araştırma yapmak üzere 1994 Aralık-1995 Ağustos tarihleri arasında Mısır’da bulundu. Qafqaz Üniversitesinin daveti üzerine gittiği Bakü’de 1997-2000 yıllarında araştırmalar yaptı. Şubat 2002’de Profesör oldu. Askerlik vazifemi îfa etti. Evli ve iki çocuk babasıdır. Hâlen aynı fakültede Tefsir anabilim dalında öğretim üyesi olarak vazife Aydüz Kitapları - EserleriNamazı Anlayarak KılmakKısa Surelerin TefsiriYasin Süresi TefsiriKur'an Kerim'de Besinler Ve ŞifaAyetü'l Kürsi Ve TefsiriHucurat Suresinin TefsiriTefsirBeş Vakit Dört AşirKaf Suresi TefsiriNamazda Okunan Dua Ve Kısa Surelerin AçıklamasıTarih Boyunca Dinlerarası DiyalogKur'an'da Zikredilen Örnek DualarNebe Amme Suresi TefsiriFetih Suresi TefsiriFaziletli Dualarİslam İktisadında NarhDavut Aydüz Alıntıları - Sözleri“Ey iman edenler! Allah’a ve Resûlüne itaat edin de emeklerinizi boşa çıkarmayın.” Fetih Suresi Tefsiri-İkinci defa "Sûr'a üflenince" Zümer,68, kulakları sağır edecek bir ses ve korkunç bir sarsıntı sebebiyle "emzikli kadınlar kucaklarındaki çocukları unutacak, hamile kadınlar bebeklerini düşürecek, insanlar sarhoş gibi olacaklardır. "Hac,1-2. Kısa Surelerin Tefsiriفإزافرغت فانصب. "O halde bir işi bitirince, hemen başka işe giriş, onunla uğraş. "İnşirah-7 Bu âyet-i kerime, İslâm'da çalışmanın önemine işaret eden en önemli âyetlerden birisidir. Çünkü Müslüman'a önemli bir hareket felsefesi ve bir hayat düsturu sunuyor. Evet mü'min her zaman hareket halinde olmalıdır. Çalışırken hareket, dinlenirken de hareket.. bir diğer ifadeyle o, mesaisini öyle tanzim etmelidir ki, hayatında hiç boşluğa yer kalmamalıdır. Gerçi insan olmanın gereği, dinlenmeye ihtiyaç duyduğunda dinlenecektir; ama böyle bir dinlenme de yine aktif dinlenme şeklinde gerçekleşmelidir... Böylece, "çalışarak dinlenme, dinlenirken çalışma " metoduyla hareket etme, mü'mince bir davranış olsa gerek. Kısa Surelerin Tefsiri“Hz. Ömer radıyallahu anh, Resûlullah’ın sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dediğini rivayet etmiştir نزل علي البارحة سورة هي أحب إلى من الدنيا وما فيها إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُبِينًا “Dün gece bana öyle bir sûre vahyedildi ki o benim için, bütün dünyadan ve dünyada olan her şeyden daha sevimlidir O sûre “İnnâ fetehnâ…” sûresidir.” Fetih Suresi Tefsiriİslâm Dini her yanı ve yönüyle medeniyettir; edep ve terbiye, nezaket ve nezahettir Hucurat Suresinin Tefsiriİslam âlimleri, namaz rükûnleri arasında yer alan secdeyi, ''İnsanın ulaşabileceği en son zirve'' olarak kabul eder ve ''Diğer rükûnler, secdeye ulaşabilmek için birer basamak hükmündedir.'' derler. Namazı Anlayarak Kılmak“İşte Allah Resûlü, Hudeybiye gibi en ağır şartlar altında imza attığı bir antlaşmadan, böyle iç içe fetihler çıkaran harika bir insandı. Hiç düşünmeden, hemen karar vermek zorunda kaldığı bir atmosfer içinde, hiç akla ve hayale gelmeyen böylesi bir fethin zeminini hazırlayabilmek, hiç şüphesiz beşer düşünce sınırlarını aşan ve mucize diyebileceğimiz bir muvaffakiyetti ki bu da O’nun hak peygamber olduğuna en canlı bir şahittir.” Fetih Suresi TefsiriPeygamberler... İlahi tebliğin karşısında direnilmediği sürece de asla savaşa yanaşmamışlardır. "Çünkü onların gerçek görevi savaşmak değil, insanlığa rahmet ufuklarını açmaktır." Tarih Boyunca Dinlerarası Diyalog"İnsan, namaza girmek istediğinde kalp, ruh ve duygularını namaza girmeye hazır hale getirmelidir." ... Namazı Anlayarak Kılmak“Takvâya götüren söz”den maksat, لَا اِلَهَ اِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَ لَهُ الْحَمْدُ وَ هُوَ عَلَي كُلِّ شَئٍ قَدِيرٌ Allahtan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir, O’nun hiçbir ortağı yoktur, mülk sadece O’na aittir. Övülme sadece O’na mahsustur. O, her şeye gücü yetendir. sözüdür.” Fetih Suresi Tefsiri"Rabbim, bana, talihsiz ve nankör olmayan, şirkten arınmış, pak, takva duygusuyla dopdolu bir kalp lütfet." Neylül evtãr 2/294 ; el-ilelül-Mütehâniye 2/559. Hadis-i Şerif Namazı Anlayarak Kılmak“فَتْحًا مُبِينًا “âşikâr/apaçık bir fetih.” Sûreye adını veren fethin Hudeybiye Antlaşması’ mı yoksa Mekke Fethi’ mi olduğu konusunda farklı görüşler vardır. Fetih kelimesinin “savaş yoluyla bir toprağı ele geçirmek” mânâsında kullanıldığını dikkate alan bir grup müfessire göre âyetteki fetihten maksat Mekke’nin fethidir. Yüce Allah onu Resûlüne ve müminlere kendisinden bir müjde olarak daha meydana gelmeden vaat etmiştir.” Fetih Suresi TefsiriResûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur "Hiçbir kul, kıyamet gününde, ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne gibi işler yaptığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından sorulmadıkça bulunduğu yerden kıpırdayamaz." Tirmîzî, Kıyamet 1. Kısa Surelerin Tefsiri“وَيَهْدِيَكُمْ صِرَاطًا مُسْتَقِيمًا “Allah sizi doğru yola iletsin.” Fetih Suresi TefsiriDâvud aleyhisselâm, Cenâb-ı Hakk’a “Yâ Rab! Senin şükrünü nasıl edâ edebilirim ki, Sana şükür etmem dahi üzerimde şükrü gerektiren ayrı bir nimettir!” deyince, Cenab-ı Hak “ İşte şimdi tam şükrettin.” buyururlar. Yasin Süresi TefsiriHucûrat Suresi 6 – Ey iman edenler, herhangi bir fâsık size bir haber getirecek olursa, onu iyice tahkik edin, doğruluğunu araştırın. Yoksa gerçeği bilmeyerek, birtakım kimselere karşı fenalık edip sonra yaptığınıza pişman olursunuz. Hucurat Suresinin Tefsiri...gerçek, sandığınız gibi değil. İleride bileceksiniz. Ne büyük gaflette bulunduğunuzu, içinde bulunduğunuz halin sonu ne kadar kötü olduğunu, sonucunu gördüğünüz zaman anlayacaksınız. Kısa Surelerin Tefsiri“وَمَغَانِمَ كَثِيرَةً يَأْخُذُونَهَا وَكَانَ اللهُ عَزِيزًا حَكِيمًا 19- “Allah onları elde edecekleri birçok ganimetle de mükâfatlandırdı. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” Fetih Suresi Tefsiri“إِنَّ اللهَ اشْتَرَى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ أَنْفُسَهُمْ وَأَمْوَالَهُمْ بِأَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقْتَلُونَ وَعْدًا عَلَيْهِ حَقًّا فِي التَّوْرَاةِ وَالإِنْجِيلِ وَالْقُرْآنِ وَمَنْ أَوْفَى بِعَهْدِهِ مِنَ اللهِ فَاسْتَبْشِرُوا بِبَيْعِكُمُ الَّذِي بَايَعْتُمْ بِهِ وَذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ “Allah, karşılık olarak Cennet’i verip mü’minlerden canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda mücadele ederler, öldürürler ve öldürülürler. Bu Allah’ın Tevrat’ta da İncîl’de de Kur’ân’da da üstlendiği gerçek bir vaattir. Verdiği sözde Allah’tan daha sadık kim olabilir? O hâlde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinin ey mü’minler! Müjdeler olsun size, işte en büyük mutluluk, işte en büyük başarı!” Tevbe, 111” Fetih Suresi Tefsiri“İbret olmaz bize, her gün okuruz ezberde, Yoksa bir maksat aranmaz mı bu âyetlerde? Lafzı muhkem yalnız anlaşılan Kur’ân’ın Çünkü kaydında değil, hiçbirimiz mânânın. Ya açar Nazm-ı Celîl’in, bakarız yaprağına, Yahut üfler geçeriz, bir ölünün toprağına. İnmemiştir hele Kur’ân, bunu hakkiyle bilin, Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için”. 《Mehmet Akif》 Yasin Süresi Tefsiri © 2004-2022 Tüm Hakları Saklıdır. Sitedeki içerikler izinsiz ve kaynak gösterilmeden yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. ile bir bağlantı kurulamaz, site sorumlu değildir.
Kısa Surelerin Fatiha,Duha-Nas Tefsiri 9786055557553 60555575… Bu çalışmada öncelikli olarak Kur’an’ı Kur’an’la tefsir etmeye çalıştık. Bir âyeti tefsir ederken, bu konuda başka … Namazda okunan sureler, surelerin arapçası, türkçe okunuşu, anlamı ve sesli okunuşlarını namaz sureleri sayfamızdan bulabilirsiniz. REKLAM Namaz sureleri olarak Kuran-ı Kerim’in sonunda yer alan kısa sureler veya uzun olan surelerinde bazı ayetleri okunabilmektedir. 2012. 11. Çiy küftə kalorisiSərt riyaziyyat suallarıQbittorrent turşuQığılcım pastası necə hazırlanırThy pnr ile bilet sorgulamaZula dəmir erezBolvadin araç kiralama Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle. 1- Andolsun kuşluk vaktine 2- ve dindiği zaman o geceye ki, 3- Rabbin sana veda etmedi ve darılmadı! Namaz sureleri Fil suresinden Nas suresine kadar olan surelerdir. Namaz kılarken hangi sure ve duaları okumanız gerektiğini tam olarak bilmiyorsanız bu yazımızı okumanızı tavsiye ederiz. Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle. 1- Andolsun kuşluk vaktine 2- ve dindiği zaman o geceye ki, 3- Rabbin sana veda etmedi ve darılmadı! 4- Ve 2020. 10. 13. Rüyada Duha Suresini Okumak Ne Anlama Gelir? Duha Suresi Mekke döneminde inmiştir. 11 ayetten oluşmaktadır. Kuran'ı Kerim'in 93. suresidir. İniş 2021. 8. 16. Fatiha Fil Kureyş Maun Kevser Kafirun Nasr Nas Suresi. Duha ve aşağısı duha suresinden aşağısı duhadan aşağı duha altı sureler duha suresi 1. Benzer Kitaplar, 2. Puan ve İncelemeler. Kısa Surelerin Tefsiri Fatiha,Duha,Nas Kolektif_Heyet yazarının eşsiz eseri olan Abdest Gusül Ve Namaz Fatiha Suresinden Duha Suresine kitabıdır. Sağlam Yayınları tarafından basılmıştır. Anka … Kısa Sureler Tefsir Derslerin Fatiha ve Duha Nas Arası Şener Aktaş 1- Kur’an-ı Kerim’in lafızlarının bozulmaması ve okunma kaidelerine riayet edilerek uygun makamlarla okunabilmesi için gerekli olan makam ve musikî bilgisinin … Diyanet sınavlarına çalışan arkadaşlar için hazırladığımız kısa sureler çalışmalarımız yayında. İnşirah suresini paylaşıyoruz. Duha Suresinden Nas Suresine Kadar Olan Namaz sureleri olarak Kuran-ı Kerim’in sonunda yer alan kısa sureler veya uzun olan surelerinde bazı ayetleri okunabilmektedir. » Fatiha Suresi » Ayetel Kürsi » Amenerrasulü …Namaz sureleri ve duaları nelerdir ... - Mynet HaberBir âyeti tefsir ederken, bu konuda 2016. 8. 9. REKLAM Namaz sureleri olarak Kuran-ı Kerim’in sonunda yer alan kısa sureler veya uzun olan surelerinde bazı ayetleri okunabilmektedir. 2012. 11. 27. Namaz sureleri olarak Kuran-ı Kerim’in sonunda yer alan kısa sureler veya uzun olan surelerinde bazı ayetleri okunabilmektedir. » Fatiha Suresi » Ayetel Kürsi » Amenerrasulü … 2021. 7. 12. Duha kelimesinin sözlük anlamı kuşluk vakti, gün ve sabahtır. İniş sırasına göre 11. sure olan Duha Suresi, 11 ayet ve 40 kelimeden oluşur. Kısa Sureler Fatiha ve Duha Nas Arası Tefsir Dersleri 1 Kısa Sureler Fatiha ve Duha Nas Arası Tefsir Dersleri 1 4 [Duhâ Sûresi] ب س م ا ال رحم ن ال رح يم و ال ضح ى لا و ال ي ل ا ذ ا س ج ى لا Duha Suresinden sonuna kadar olan kısa sureler Alak ve Beyyine Sureleri Diyanet sınavlarına çalışan arkadaşlar için hazırladığımız kısa sureler çalışmalarımız yayında. İnşirah suresini paylaşıyoruz. Duha Suresinden Nas Suresine Kadar Olan Fatih Collak Namaz Sureleri Duha Dan Nas A Kadar Mp3 Indir Dur Mp3 indir dur. ico Fatih Çollak Kısa Sureler Tek Parça ico Kuran Öğreniyorum 65 - Duha Suresi 2022. 4. 4. Fecr Suresi'nden hemen sonra nazil olan Duha Suresi'nde; Peygamberimiz yetim olduğu, fakat hiçbir şekilde yalnız 11. sınıf trigonometri çözümlü sorular pdfpendik pomem parkourmarmara anatolium sinemacs mermi sekmeme kodlarıürəyimi vurdu - akkorderdemli için namaz vakitleriçox qarışıq və qarışıq tapmaca 1 ayda 8 kilo itirdimYa da on nömrə dua edirəmFethiye hicab hotelAkbank şifremi unuttumMənim əziz yoldaşım 169 seriyaya baxVangoli batman
duha suresinden nas suresine kadar olan sureler