MEKTUP(Edebî Mektup) è Bir yazarın, sanatçının, din büyüğünün vs. bir konudaki görüşlerini ve duygularını açıklamak için yazdığı nazım veya nesir türüne " edebi mektup " denir. Eski dönemlerde, kişisel edebî mektuplar, " Mektûbât = Mektuplar " adı altında toplanır ve geniş kitlelerin de okuyabilmesi için Kültür- San'at - Edebiyat Edebiyat Edebiyat Dersleri İslamiyetten Önceki Türk Edebiyatı İslami Türk Edebiyatı Divanedebiyatı, saray ve çevresinde gelişen ve aydın zümreye hitap eden bir edebiyattır. “Klasik Türk Edebiyatı ” ismiyle de anılır. Bu döneme ait şairlerin, şiirlerini topladıkları “ divan ” adı verilen birer defterleri vardır. Her şairin bir divanı olduğu için, divan edebiyatı ifadesi daha yaygındır. Esernesir (düzyazı) olarak kaleme alınmıştır. Ancak eserde yer alan örnek metinler dörtlükler halinde yazılmıştır. Eserin tek nüshası bulunmaktadır. İstanbul’da yer alan Millet Kütüphanesi’nde 1266’da el yazısıyla kopyalanmış bir örneği bulunmaktadır. Geçiş Dönemi Türk edebiyatının yazılan ikinci eseridir. EskiTürk (Divan) Edebiyatı nda iki türlü Nesir söz konusudur: Sade nesir ve süslü nesir. 1. SÂDE NESİR. Halkın konuştuğu dile bağlı kalan bu nesir, geniş halk kitlelerine ulaşmak, insanlara bir şeyler öğretmek ve onları eğitmek maksadıyla yazılan eserlerde kullanılmıştır. Kur’an tefsirleri, hadis kitapları, dinî Vay Tiền Online Chuyển Khoản Ngay. Divan Edebiyatı Nesri Divan Edebiyatı Nesril. Divan Edebiyatında Sâde Nesir2. Divan Edebiyatında Süslü Nesir3. Divan Edebiyatında Orta NesirHer dönemde olduğu gibi Divan edebiyatında da birkaç tip nesir görülür. l. Divan Edebiyatında Sâde Nesir Halkın konuştuğu dilin esas alındığı nesirdir. Zaman zaman ağdalı üslûba ait kelime ve terkiplerin bu nesre girmesi normal görülmelidir. Kur’ân tefsirleri, hadis kitapları, menkabevî İslam tarihlerinin büyük kısmı, fütüvvetnâmeler, menâkıbnâmeler, dinî – destanî halk kitapları, halk hikayeleri, halka yönelik tasavvufi eserler, gazavatnâmeler, ahlak kitaplarının çoğu, bu üslûpla yazılmışlardır. 2. Divan Edebiyatında Süslü Nesir Arap ve Acem lügatlerinden alınan gelişi güzel kelimeleri, sık sık uzun ve çapraşık terkiplere malzeme olarak kullanıp Türkçe sözlere az çok yer veren bir nesirdir. Divan şiirinin söz sanatlarından çoğu ve nesir kafiyesi olan “seci’ “, bu tip nesrin belirgin özellikleridir. Fatih Sultan Mehmet devrinden başlayarak yabancı kelime ve terkiplere açılan divan şiiri gibi divan nesri de anlaşılır olmaktan süratle uzaklaşmıştır. “Târîh-i Ebu’l-Feth yazarı Tursun Bey’den başlayarak İbn Kemal, Hoca Sa’deddin, Kara Çelebizâde Abdulazîz, Raşid gibi tarihçiler, Âşık Çelebi, Hasan Çelebi, Sâlim, Safâyî gibi tezkireciler, bir çok resmî ve özel mektup yazışma örnekleri dergisi olan “Münşe’ât Mecmû’ası” yazarları, bu süslü nesir inşâ yolunu takip etmişlerdir. Bu nesrin en çarpıcı örnekleri olarak Veysi Ö. 1628 ile Nergisî Ö. 1635 gösterilirler. Oysa on yedinci asırda Peçevî, Kâtib Çelebi, Evliyâ Çelebi, Koçi Bey ve Hasanbey-zâde gibi güçlü yazarlar, Türk nesrinin anlaşılır, sevimli örneklerini vermişlerdir. Fakat XV. Asır yazarı ve devlet adamı Sinan Paşa’nın nesrini, bu süslü nesrin dışında görmek ve “âlî nesir” yüksek nesir diye adlandırmak gerekir 3. Divan Edebiyatında Orta Nesir Bu yazı dili de halkın konuşma dilinden oldukça uzaktır. Yazar, esas olarak anlatmak istediği şeyin peşindedir ve lâfız san’atları ve hüner gösterme gayreti, süslü nesirde olduğu gibi değildir. Fakat seci’li söyleyişler, bu nesirde de sık görülür. Gelibolulu Âlî’nin, Na’îmâ’nın tarihleri, Kâtib Çelebi’nin Mîzânü’l-Hakk’ı, Düstûrü’l-Amel’i; Evliyâ Çelebi’nin Seyâhat-nâme’si, Koçi Bey’in risâlesi; bazı dînî eserler ve fetvâlar, coğrafya eserleri, sefâret-nâmeler ve biyografik eserler, bu nesirle yazılmışlardır. Orta nesrin sade nesirden net bir çizgiyle ayrılması, kolay değildir. BAŞKA BİR KAYNAK Divan Edebiyatında Nesir Mensur Divan edebiyatında üç tür düzyazı biçimi vardır. Yalın düzyazı, süslü düzyazı ve orta düzyazı. Yalın düzyazıda halkın konuştuğu dil kullanılmış, halk kitapları, halk hikayeleri, Kur’an tefsirleri, hadis açıklamaları bu türde yazılmış düzyazıda nesirde hüner ve marifet göstermek amaçlanmıştır. Bu türe genellikle medrese öğrenimi görmüş, Osmanlıcayı iyi bilen yazarlar yönelmiştir. Çok uzun cümlelerin, bol söz ve anlam oyunlarının göze çarptığı bu türün en belirgin örneklerini Veysi ve Nergisi vermiştir. Süslü düzyazıda çok ürün verilmiş bir alan da tezkire’dir. Bu türün ilk örneğini, 16. yüzyılda Âşık Çelebi yazmış ve tezkire geleneği 19. yüzyılda Fatih Efendi’ye gelene kadar düzyazı nesir ise, divan edebiyatının hemen hemen bütün klasik yazarlarının yazdığı bir türdür. Belirgin özellikleri, söz ve anlam oyunlarından, hüner ve marifet göstermekten kaçınılmış ve içeriğin ön planda tutulmuş olmasıdır. Özellikle tarih, gezi, coğrafya ve din kitapları bu türde orta nesirle Dışı Yazı Türleri Tezkire, Tarih, Seyahatnâme, Sefaretnâme, Siyasetnâme, Münazara, Münşeat Genel Abdal Gezgin derviş. Beyit İki dizeden oluşan dize sonlarındaki sözcükleri birbiriy­le uyaklı Divan edebiyatı nazım birimidir. Bend Şiirde dört veya daha çok dizeden oluşan birime denir. Bahariye Baharın gelişinin müjdelendiği, doğadaki değişimi dile getiren kaside­lerdir. Beytü'l kasid Kasidenin en güzel beytine verilen isimdir. Beytü'l gazel Gazelin en güzel beyti olup şah beyit olarak da adlandırılır. Culusiyye Padişahın tahta çıkışı için kaleme alınan kasidelere denir. Darb-ı Mesel Bir durumu, olayı bir örnekle anlatmakta kullanılan kalıplaşmış sözlerdir. Dâriyye Yeni yapılan bir yapı için yazılan kasidelere verilen isimdir. Fetihname Savaşılarak alınan bir yerin masalımsı bir üslupla anlatıldığı yapıtlardır. Divançe Küçük divan anlamına gelir. Yani içerisinde daha az şiir bulunan divanlardır. Düzenlenişleri ve içerik­leri divanlarla aynıdır. Derviş Bir tarikata girmiş ve tarikatın kurallarına uygun yaşayan kişilere verilen isimdir. Divan Şairlerin şiirlerini topladıkları kitapların ismidir. Farklı nazım biçimleri ile oluşturulan şiirler bu kitaplarda bulunur. Fenafillah Tasavvuftaki son aşamadır. Allah'ta yok olma demektir. Fütüvvetname "Ahilik" teşkilatında olanların töresini belirleyen eserlerdir. Fütüvvetname, aynı zamanda gelenekleri ve görgü kurallarını da açıklar. Hâbname Bir olay veya bir kişiyle alakalı düşünceleri sanki rüyada görülmüş gibi anlatılarak yazılmış eserlere denir. Halife Tarikat kurucusunun ya da şeyhin kendisine vekil kabul ettiği dolayısıyla yetki verdiği kişidir. Hamse Beş mesnevinin bir araya getirilmesiyle oluşturulan eserlerdir. Ali Şir Nevai, Türk edebiyatının ilk hamsesini oluşturmuştur. Hezliyat Alaylı bir üslupla yazılmış kaba şakalar içeren eleştirel konulu nazım türüdür. Hilye Peygamberimiz fahr-ı âlem SAV ile dört halifeyi ruhsal ve fiziksel güzellikleriyle ve örnek davranışlarıyla anlatan yapıtlardır. Hicviye Halk edebiyatı'nda taşlama, Batı edebiyatında satirik olarak isimlendirilen ve kişileri, toplum veya kurumları eleştiren yazılara verilen isimdir. Nef'i'nin "Sıham-ı Kaza" eseri divan şiirinin en önemli hicviye örneğidir. Gazavatname Din uğruna yapılan savaşların dile getirildiği manzum ve düzyazı şeklindeki yazılardır. Güldeste Seçme manzum ya da nesir yazılarının bir araya getirildiği dergi veya antoloji anlamına gelir. Tehzil Şaka yoluyla tanınmış bir şaire nazireyi andırırcasına aynı ölçü ve kafiye ile kaleme alınan yazılardır. Tezkire Çeşitli meslek dallarından önemli şahsiyetlerin hayatlarını anlatan eserlere denir. Şairleri tanıtan tezkirelere "şuara tezkiresi" veya "tezkiretü'ş şuara" denir. Evliyaların hayatlarını anlatanlar "tezkiretü'l evliya" adını alır. Batı edebiyatında bunun karşılığı "biyografi"dir. Türk edebiyatında ilk örnek Ali Şir Nevai'nin "Mecalisü'n Nefais" eseridir. Anadolu sahasında ilk örnek ise asıl adı "Heşt Behişt" olan Sehi Bey Tezkiresi' Bir mısra veya beytin başka bir şair tarafından bir nazım biçimine tamamlanmasıyla ortaya çıkan şiirlerdir. Taç beyit Kasidede şairin mahlasının yer aldığı beyite verilen isimdir. Tecnis Cinas Terane Rubainin diğer ismidir. Tekke Tasavvuf ehli kişilerin eğitim gördükleri yer, kuruluş anlamlarında kullanılır. Tarikat Allah'a ulaşma yolunda benzer şekilde düşünenlerin oluşturduğu topluluktur. Tecelli Tanrı ile bir olmak, Allah'ın varlığının göstergesi anlamına gelir. Tahmis Bir gazelin her iki dizesinin başına üç dize daha eklenerek oluşturulan nazım biçimine denir. Tardiye Beşer dizelik bendlerden oluşan musammat türündeki manzum yazılardır. Kırk Hadis Peygamberimizin SAV sahih olan kırk hadisinin açıklamasını içerir. Kıssa Çoğunlukla mesnevi şeklinde kaleme alınan öğüt verici, masal, fıkra ve öykülere denir. Kısas-ı Enbiya Peygamberlerin daha çok mucizelerinin anlatıldığı eserlerdir. Kıta-ı Kebire Beyit sayısı ikiden fazla olan kıt'a demektir. Letaifname Güldürü öğeleri ön planda olan anı ve fıkra nitelikleri taşıyan eserlere verilen addır. Lugaz Divanların son kısmında yer alan nesnelerin özellikleri anlatılarak sorulan manzum şekildeki bilmecelere denir. Mahlas Divan Edebiyatı'nda şairin kendi ismi yerine kullandığı ve şiirlerin son kısmında geçen takma adlardır. Mazmun Divan şiirinde bazı kavramların bütün şairlerce ortak kullanılmasıdır. Kalıplaşmış sözlerdir. Boy için "servi", ağız için "mim"in kullanılması gibi. Mevlit Peygamber efendimizin SAV kutsal doğumundan itibaren muhteşem hayatının belirli zamanlarını anlatan mesnevi biçiminde yazılan eserlerdir. Süleyman Çelebi'nin kaleme aldığı "Mevlit" eseri en ünlü örnek olarak bilinir. Muamma Cevabını bir kişinin isminin oluşturduğu manzum bilmecelere verilen addır. Menakıbname Bir velinin keramet ve hayatını konu edinen yapıtlardır. Mersiye Ölen birinin arkasından kaleme alınan şiirlerdir. İslamiyet öncesi "sagu" türü ile halk edebiyatındaki "ağıt" türünün aynısıdır. Baki'nin yazdığı "Kanuni Mersiyesi" bu türün en önemli örneği sayılır. Miraciye Hazreti Muhammed'in SAV göğe yükselişini konu alan edebi yapıtlara verilen isimdir. Mısra Şiirin dizelerinden her birine verilen isimdir. Maşuk Sevgili Münşeat Mektup türüyle oluşturulmuş metinleri içeren eserlerdir. Mahlasname Bir şaire mahlas vermek amacıyla kaleme alınan şiirlerdir. Makta Gazel ve kasidenin son beytine denir. Matla Gazel ve kasidenin ilk beytine denir. Menkıbe Din büyüklerinin, evliya mertebesindeki kişilerin başlarından geçen olayları anlatan eserlerdir. Mısra-i Azade Tek başına anlam taşıyan ve hiçbir manzumenin parçası olmayan tek dizelere verilen isimdir. Muaşşer On dizeden oluşan musammatlardır. Münşi Nesir yazarı. Müsebba Yedi dizeden oluşan musammatlara denir. Müseddes Altı dizeden oluşan musammatlara denir. Müsemmen Sekiz dizeden oluşan musammatlara denir. Nazire Şairlerin, bir başka şairin şiirinin üzerine aynı uyak ve ölçü ile yazdığı şiirdir. Nazire taklit edilen kişi için ödül ve beğenme anlamına gelir. Edebiyatımızda Bağdatlı Ruhi'nin "terkibent" adlı şiiri en fazla nazire yapılan şiir unvanına sahiptir. Ziya Paşa'nın yazdığı nazireler ise en ünlü nazireler sayılır. Pendname Nasihatnameler içeren eserlerdir. Ahlaki ve dini konularda öğütler içerir. Hayriye, Nabi Kabusname, Mercimek Ahmet pendname türünün önemli örnekleridir. Pir Tarikat kurucusu. Rahşiye Divan Edebiyatı'nda atlar için yazılmış kasidelerdir. Kasidelerin nesib bö­lümünde atlardan övgüyle söz edilir. Ramazaniyye Ramazanın gelişini kutlamak amacıyla yazılan kasidelerdir. Risale Mektup veya mektup biçiminde yazılmış küçük kitaplara verilen isimdir. Saki Mürşid, Allah aşkını sunan yol gösteren demektir. Sakiname Divan Edebiyatı'nda içki ve içki âlemlerinin övülerek dile getirildiği şiir türüne denir. Sefaretname Siyasi bir görevle yurt dışına gönderilen elçilerin gittikleri yerlerle ilgili yazdıkları eserlere denir. 28 Çelebi Mehmet'in "Paris Sefaretnamesi" bu türün en tanınmışıdır. İlk örneğini ise Viyana Sefaretnamesi ile Kara Mehmet Çelebi vermiştir. Seyahatname Gezilip görülen yerlerin bıraktığı izlenimlerinin anlatıldığı düzyazı türüdür. En önemli örnek Evliya Çelebi Seyahatnamesi'dir. Babür Şah'ın "Babürname", Seydi Ali Reis'in "Miratü'l Memalik" eserleri ilk seyahatname örnekleridir. Siyasetname Devleti idare etme şekli hakkında nasihatler içeren didaktik eserlerdir. Siyer Peygamberimizin SAV hayatını anlatmak amacıyla yazılan eserlerin ortak adıdır. Mesnevi şeklinde de yazılabilir. Veysi'nin "Siyer-i Veysi" en ünlü siyer örneği kabul edilir. Surname Osmanlı şehzadelerinin sünnet olma törenleri ile kadın sultanların doğumlarını anlatan düzyazı veya manzum olarak yazılan eserlerdir. Nabi'nin "Surname" eseri bu anlamda ön plana çıkar. Sâliyye Yeni yılı kutlamak amacıyla yazılan kasidelere denir. Sehl-i Mümteni Basit ve sade gibi görünen fakat benzerinin yapımı çok zor olan eser demektir. Suriye Düğün törenlerinin anlatıldığı kasidelerdir. Şehrengiz Bir şehrin güzelliklerinin her açıdan anlatıldığı eserlerdir. Şitaiye Kış mevsimini anlatmak için yazılan kasidelerdir. İktibas İfadeye güç katmak ve ifadeyi inandırıcı kılmak için ayet ve hadisten alıntı yapmaktır. İnşa Düzyazı nesir İnsan-ı Kamil Fenafillah'a ulaşmış olgun insan, kâmil insan anlamına gelir. İskendername Büyük İskender'in seferlerinin anlatıldığı eserlerdir. Iydıyye Bayramiyye Bayram kutlaması için kaleme alınan kasidelere denir. Vakayiname Bir kronoloji ile tarihsel olayların yazarın öznel anlatımıyla dile getirilmesidir. Vakayiname yazarlarına "vakanüvis" adı verilir. Velâyetname Velilerin hayatlarını anlatan eserlere denir. Vücudu Mutlak Tek varlık olan Allah anlamına gelir. Vahdeti Vücud Allah'ın bir ve tek olması anlamına gelir. Yek ahenk Divan şiirinde beyitler arasında anlam ilişkisi olan gazellere denir. Yek avaz Divan şiirinde beyitlerinin hepsinin aynı ses birliği ve kalitede olması demektir. Ziyade Müstezat nazım biçiminde uzun dizeden sonra gelen kısa dizelere denir. Ayrıca bakınız Divan Edebiyatı Nesri özellikleri 1-Konudan çok konunun işlenişine önem verilmiştir. Söyleyiş güzelliği önemlidir. 2-Ağır ve süslü bir dil kullanılmıştır. Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalar çokça kullanılmıştır. 3-Söz sanatlarına ve mecazlara yer verilmiştir. 4-Cümleler uzundur. Paragraf düzeni yoktur. 5-Noktalama işaretleri kullanılmamıştır. 6-Secilere sıkça başvurulmuştur. seci düz yazıdaki uyak, iç uyak Divan nesri süslü, sade, orta nesir olmak üzere üçe ayrılır a. Sade Duz Nesir Halkın konuşma diliyle yazılmış, sanat oyunlarına ve süslü ifadelere yer vermeyen, kolay anlaşılan düz yazıdır. Geniş halk kitlelerine değişik konularda bilgi vermeyi amaçlayan Kuran tercüme ve tefsirleri, hadis kitapları, evliyaların kerametlerine yer veren menakıpnameler, ilmihâl, vaaz kitapları. tasavvufi eserler, halk hikayeleri, anonim Osmanlı tarihleri genellikle bu düz yazı türüyle kaleme alınmışlardır. b. Orta Düz yazı Süslü nesir ile sade düz yazı arasında yer alan bir düz yazı türüdür. Hem halkın konuşma dilinden farklı bir kültür diline sahiptir, hem de süslü nesrin sanatlı üslübundan uzaktır. Doğrudan doğruya anlatılmak istenen meram ortaya konmaya çalışılır. Birçok dini, ahlaki, siyasi, coğrafi, tarihi eserler, biyografiler genellikle bu düz yazı türüyle yazılmıştır. c. Sanatlı Düz yazı Süslü Nesir-İnşa Divan edebiyatındaki güzel yazma amacını taşıyan düz yazılara süslü nesir ya da inşa, bu metinleri yazanlara münşi ve bu metinlerden oluşmuş eserlere de münşeat denmektedir. inşa adı verilen Divan düz yazılarının dili genellikle Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalarla dolu, secili, cümleler uzun ve sanatlıdır. Bu nesir türüyle yazılmış metinleri belli bir kültür ve eğitim düzeyine erişmiş olan kesim anlayabilir. Sinan Paşa, süslü nesrin kurucusudur. Nergisi ve Veysi süslü nesrin diğer önemli edebiyatı sanatçıları için tıkla. Divan edebiyatı eser özetleri için tıkla. Divan edebiyatı genel özellikleri için tıkla. Lisans Yerleştirme Sınavının Edebiyat LYS-3 basamağında Divan edebiyatı hakkında 2 soru çıkmaktadır. 🙂Yazar Hakkında Ata TekinEdebiyat bir ihtiyaçtır. DİVAN EDEBİYATI GENEL ÖZELLİKLER 1. Türklerin İslamiyeti benimsedikten sonra girdikleri yeni uygarlık çevresinde Arap ve Fars edebiyatlarını örnek alarak oluşturdukları edebiyattır. 2. 11. ve 12. yüzyıllarda Doğu Türkçesindeki geçiş döneminden sonra Anadolu sahasında ilk ürünlerini 13. yüzyılda veren bu edebiyat, yani Tanzimat Dönemine kadar sürmüştür. 3. Arap ve daha çok Fars edebiyatının estetik yapısı üzerine kurulduğu için bu edebiyatların önde gelen şair ve yazarları üstat kabul edilmiştir. 4. Medrese kültürüyle yetişen aydınların saray-konak çevresinde oluşturduğu bir “yüksek zümre” ya da “seçkinler” havas edebiyatıdır. 5. Konu, tema ve tür olarak sınırları önceden belirlenmiş, öz ve biçim bakımından belli kurallara bağlı bir edebiyattır. 6. Arapça-Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü “Osmanlıca” da denilen ağdalı bir Türkçe kullanılmış, oluşturulan bu seçkin dille yüksek tabakaya seslenilmiştir. 7. Yalın sözden çok süslü anlatıma değer verilmiştir. Sanatçı çeşitli söz sanatlarına başvurarak yapıtını büyük bir titizlikle işlemiş, sanatını bir hüner gösterisine, oyuna dönüştürmüştür. 8. Aşk, şarap, rintlik, hikmet gibi din dışı konuların yanı sıra din ve tasavvuf konularına yer verilmiş, hemen her konu birçok sanatçı tarafından işlenmiştir. 9. Bu edebiyatı besleyen başlıca kaynaklar Kur’an âyetleri ve hadisler; tefsir, fıkıh, kelâm gibi dînî ilimler; İslam tarihi; tasavvuf; İran mitolojisi Şehname; Peygamber ve evliya hikâyeleri; kimya, simya, tıp, astronomi, musiki gibi çağın ilimleri ve günlük yaşam gerçekleridir. 10. Nesirden çok nazım önem kazanmış, ürünlerin çoğu nazım yoluyla yazılmıştır. Divan Edebiyatı Nazımda Şiirde Görülen Başlıca Özellikler 1. Aruz ölçüsü kullanılmıştır. 2. Nazım birimi genellikle beyit, bazen benttir. 3. İran ya da Arap edebiyatından alınan gazel, kaside, mesnevi, müstezat, kıt’a, murabba, rubai, terkibibent gibi nazım biçimlerinin yanı sıra Türklere özgü tuyuğ ve şarkı nazım biçimleri kullanılmıştır. 4. Şiirler, işledikleri konuya göre “tevhid“, “münacat“, “naat“, “hicviye“, “methiye“, “fahriye“, “mersiye” gibi farklı türlere ayrılmıştır. 5. Bir kural olmamakla birlikte belli konular belli biçimler kullanılarak işlenmiştir. Örneğin aşk, şarap gibi konular için gazel; övgüler için kaside; daha çok Arap ve İran edebiyatından alınan hikâyeler için mesnevi biçimi seçilmiştir. 6. Duygu, düşünce ve hayalleri dile getirmek için “mazmun” denilen kalıp sözlere başvurulmuş; örneğin boy için “servi“, kaş için “yay“, diş için “inci“, yüz için “ay, güneş” sözcükleri kullanılmıştır. 7. Kafiye üzerinde titizlikle durulmuş, tam ve zengin kafiye kullanılmış, göz için kafiye esas alınmıştır. 8. Söyleyiş güzelliği ve ahenge büyük önem verilmiştir. 9. Bütün güzelliğinden çok, parça beyit güzelliği esas alınmıştır. 10. Mesneviler dışında konu birliğine genellikle uyulmamıştır. Örneğin gazelin her beytinde farklı konular işlenebilir. 11. Divan adı verilen kitaplarda toplanan şiirlerin başlık niteliğinde özel bir adı yoktur. Divan Edebiyatı Nesirde Düz Yazıda Görülen Başlıca Özellikler 1. Divan edebiyatında nesir, şiirden az gelişmiştir. Bunda düzyazı ürünlerinin edebi eser sayılmamasının etkisi de büyüktür. 2. Divan edebiyatında üç tür nesir anlayışı vardır Sade nesir, süslü nesir ve orta nesir. 3. Sade nesirde halkın konuştuğu dilden pek uzaklaşılmamıştır. Halk kitapları, Kur’an, hadis açıklamaları bu tarzda yazılmıştır. En başarılı örneğini Kâbusnâme adlı çeviri eseriyle Mercimek Ahmet vermiştir. 4. Süslü nesirde şiirdeki gibi hüner, marifet göstermek amaçlanmıştır. Bu türe genellikle medrese öğrenimi görmüş, Osmanlıcayı iyi bilen yazarlar yönelmiştir. Çok uzun cümlelerin, secilerin, bol söz ve anlam oyunlarının göze çarptığı bu türün en belirgin örneklerini Sinan Paşa, Veysi ve Nergisi vermiştir. 5. Orta nesir ise yer yer süslü nesre kaçmakla birlikte bir konuyu anlatma, öğretme amacı güder. Özellikle tarih, gezi, coğrafya ve din kitapları bu türde yazılmıştır. Evliya Çelebinin Seyahatnamesi ve Kâtip Çelebinin eserleri orta nesrin en tipik örnekleridir. 6. Divan edebiyatı nesrinde Arapça ve Farsçadan alınan kimi bağlaçlar ki, vü, u, ü çok sık kullanılmış, cümleler gereksiz yere uzatılmıştır. 7. Eserlerin hiçbiri paragraflara bölünerek yazılmamıştır. 8. Noktalama işaretleri kullanılmamıştır. 9. Nesir yazarlarına “münşi” , nesir yazmaya “inşa“, nesir yazılarıyla oluşturulan mecmualara da “münşeat” denmiştir. 10. Mensur düz yazıya dayalı eserler, tezkire, seyahatname, sefaretname, siyasetname, hilye, siyer, tarih, gazavatname, kıyafetname, menakıpname, fütüvvetname, pendname gibi türlerde yazılmıştır.

divan edebiyatı nesir örnek metinler