HepatitC virüsü (HCV) genellikle kan testleri ile teşhis edilir. Bir antikor testi vücudunuzun HCV enfeksiyonuyla mücadele etmek zorunda olup olmadığını tespit edebilir. Kanınızdaki virüsü ölçen bir kan testi tanıyı doğrular, ancak sonuçlar daha uzun sürer.
Georgetown geze almak Ne Demektir; Eğitim; Copper; elinde avucunda nesi varsa Nedir; Horizon; selam etmek Nedir; Mexican bowl tarifi; Ortaokul; Kargo; Psikoteknik
Yanetkilerin nasıl raporlanacağını öğrenmek için 4. Bölümün sonuna (cilt hastalığı) tedavi etmek için kullanılan diğer fumarik asit esterleriyle kombinasyon halinde dimetil fumarat içeren bir ilaç için nadir fakat ciddi bir böbrek kombinasyon halinde ALT ya da AST) 10 • Herpes zoster (zona), genellikle üst
YararlananKaynak: ertanbeyatli.com. Karaciğerin sağlık durumunu anlamak amacıyla bakılan bir gurup biyokimya testidir. ( Karaciğer Fonksiyon Testleri = Liver Function Tests). Türkçede KCFT veya KFT olarak kısaltılır. İngilizcede LFT olarak yazılır. Karaciğerde yapılan metabolitlerin kanda test edilmesidir.
ALTnedir neden yükselir, ALT nedir kaç olmalı, Ast sgot nedir Etiketler Elavated Liver Enzymes/Karaciğer Enzimlerinin Yükselmesi Hellp Sendromu nasıl tedavi edilir HELLP SENDROMU NEDİR Helpp Sendromu belirtileri nelerdir Hemoliz Low Platelet Count/Düşük Trombosit Sayımı
Vay Tiền Online Chuyển Khoản Ngay. AST ve ALT Testi Nasıl Yapılır? Karaciğerde bir sorun olup olmadığını anlamak için en yaygın olarak yapılan testler ALT ve AST testleri olarak bilinmektedir. Çıkan değerlerin yüksek veya düşük olması gibi sonuçlar çeşitli hastalıklara işaret edebilir. AST Testi Nedir? AST, vücudun en büyük organı olan karaciğer tarafınca üretilen bir enzime verilen isimdir. Beyin, kalp, kas, böbrek ve kırmızı kan hücrelerinde bir miktar bulunmasıyla bilinir. Çeşitli sebeplerle hasar gören karaciğer, kana yüksek seviyede AST katarak mevcut seviyenin artışına neden olur. AST testi ise karaciğer veya herhangi bir organda hastalık meydana gelmesini önlemek adına yapılan test olarak bilinmektedir. Karaciğer, kalp ve kalpte yüksek oranda, az oranda ise böbrek ve kaslarda bulunan AST enzimi sağlık için oldukça önem taşır. Normal, sağlıklı bireylerde AST değerleri düşük olarak seyreder. Bunun yanında bir sorun olduğunda ise söz konusu değer yükselir. En fazla karaciğerdeki hasar, hepatit ve siroz gibi problemlerin teşhisini sağlayabilmek üzere AST değerlerine bakılmaktadır. AST Testi Nasıl Yapılır? Vücudun en mühim organlarından biri olan karaciğer organı, yiyeceklerin sindirilmesine destek olan safrayı üretir. Yanı sıra diğer toksinleri ve atık ürünleri kandan temizlemesiyle daha da önem kazanır. Proteinlerin yanı sıra kanın pıhtılaşmasına destek olan maddeleri üreten karaciğer, kanı başarıyla alkolden ve kimyasal maddelerden temizler. Vücudun çeşitli hastalıklara karşı bağışıklık kazanmasında da oldukla önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu denli önemli bir organın fonksiyonlarını yerine getirememesi veya hasarlanması durumunda çeşitli hastalık belirtileri ortaya çıkabilir. AST testi neden istenir sorusuna verilecek yanıt bu şekildedir. Karaciğer hasarını kontrol eden çok önemli bir kan testi olan AST, herhangi bir hazırlık gerektirmez. Koldan alınan bir kan örneği ile AST enzim aktivitesi ölçülür. Tek başına bir anlam içermediği için ise ALT test sonuçları ile beraber değerlendirilmesi gerekir. AST Yüksekliği Nedir? AST testi referans aralığı <41 U/L olarak kabul edilir. Yüksek AST, başta karaciğer sorunları olmak üzere beyin, kalp, böbrek ve kaslarda bir takım hastalık belirtisi olabilir. AST yüksekliğine sebep olan en önemli hastalıkların başında karaciğer kanseri gelmektedir. Bunun yanı sıra siroz, kronik hepatit ve safra kanallarındaki tıkanmalar da bu soruna işaret edebilir. Karaciğer yağlanması, travmalar, aşırı sıcak, güneş çarpması, nöromüsküler hastalıklar, katetirizasyon ve anjiyoplasti gibi vakalar da yine aynı şekilde AST yüksekliğine sebep olabilir. AST yüksekliğine neden olabilen diğer unsurlar şunlar olabilir; Hamilelik Aşırı egzersiz Geçirilen yanıklar Ameliyatlar Mide kanamaları Kas yaralanmaları Hemolitik anemiler Organ yetmezliği Obezite Çölyak Wilson hastalığı AST Düşüklüğü Nedir? Karaciğer en önemli rollerinden biri de kanın pıhtılaşmasını sağlayan proteinlerin üretimini sağlamak ve toksik maddelerin parçalanarak vücuttan uzaklaşmasını sağlamaktır. Karaciğerin bu işlevleri sağlıklı bir formda yerine getirebilmesi için AST testinin normal aralıklarda seyretmesi gerekir. Böbrek hastalıkları, diyaliz, hamilelik, diyabetik ketoasidoz ve B6 vitamin eksikliği ve ileri derecede beslenme bozuklukları durumlarında AST düşüklüğü gözlenebilir. ALT Testi Nedir? ALT, vücutta en büyük organ olan karaciğer organı tarafından üretilmekte olan bir enzimdir. ALT, aynı zamanda esas olarak karaciğerde yer alır. Çeşitli sebepler ile karaciğer hasar gördüğünde kana daha fazla ALT katar ve bu da seviyenin tehlikeli şekilde yükselmesine sebep olur. ALT yüksekliği olduğunda karaciğerde hastalık olduğundan söz edilebilir. ALT enzimi, karaciğerde bulunan ancak az miktarda kalp, böbrek ve kaslarda da bulunan bir enzim türü olarak öne çıkar. Vücutta çeşitli işlevi etkileyen karaciğerde hücrelere zarar veren sorunlar ALT düzeylerini olumsuz anlamda etkiler. Dolayısıyla ALT testi, karaciğerde olan hasarları tespit etmek ve var olabilecek karaciğer hastalıklarını teşhis edebilmek üzere yapılan bir test olarak öne çıkar. ALT Testi Nasıl Yapılır? ALT testi nasıl yapılır sorusu kişiler tarafından sıklıkla sorulmaktadır. Kolda bulunan herhangi bir damardan kan örneği alınarak ALT değerine bakılabilir. Vücuda alınarak sindirime uğradıktan sonra karaciğere ulaşan besin öğeleri, ALT enzimi ile enerjiye çevrilebilir. Normal koşullarda söz konusu enzim karaciğer hücrelerinin içinde bulunur. Kan dolaşımında ölen karaciğer hücrelerinden kaynaklı olmak üzere eser miktarda yer alır. Kandaki ALT seviyesinin normal seviyenin üzerinde olması ise karaciğer tahribatında güçlü bir gösterge olarak kabul edilir. ALT testi, karaciğer hasarını kontrol eden oldukça önemli bir test olduğundan AST’ye ek olarak kesinlikle istenir. ALT testi, herhangi bir hazırlık gerektirmeksizin koldan alınan bir kan örneği ile ölçülür. Bunun sonucunda ise karaciğer hasarı önlenmek üzere tedavi yollarına gidilmektedir. Alt Yüksekliği Nedir? ALT testi referans aralığı <41 U/L olarak kabul edilir. Yüksek değerdeki ALT, karaciğer bünyesinde herhangi bir hastalık belirtisine ışık tutabilir. ALT yüksekliğine sebep olan en önemli sorunların başında karaciğer yağlanması, diyabet, obezite, alkol kullanımı, ilaç kullanımı, siroz, hepatitler, malignite, kalp yetmezliği ve safra yolu tıkanıklıkları gelir. Alt Düşüklüğü Nedir? ALT seviyelerinin düşük olması çoğunlukla tıbbi açıdan bir tehlike anlamı ifade etmez. Rutin bir kan testi sonucu ALT seviyesinin düşük olduğunu gören kişilerin endişelenmesi için bir neden olmadığı söylenebilir. Ancak çok ileri derecede karaciğer yetmezliği bulunuyorsa, karaciğerin artık iflas ettiği bir noktada bulunuluyorsa kanda enzim aktivitesi konumu tespit edilemeyebilir.
Kan tahlili yaptırdığımızda karşımıza çıkan karaciğer enzimleri SGOT-AST ve SGPT-ALT değerlerinin düşük veya yüksek çıkması hakkında içerik hazırladık. Karaciğer rahatsızlıklarını ciddi bir durum olmadıkça fark etmeyebiliriz. Ancak kan tahlili yaptırdığımızda ve kan tahlili sonucumuzu gözden geçirirken SGOT-AST ve SGPT-ALT değerleri bazı insanlarda yüksek çıkabilmektedir. Burada anlatacağımız bilgiler tamamen bilimsel veriler olduğu için SGOT-AST ve SGPT-ALT değerlerinizde anormal bir durum var ise mutlaka doktorunuza başvurunuz. Tıbbi destek almadan kesinlikle kendi yöntemlerinizle veya kulaktan dolma bilgilerle hareket etmeyiniz. Aminotransferazlar hücre içindeki kimyasal reaksiyonları katalizleyen enzimlerdir. Verici moleküldeki amino grubunu alıcı moleküle transfer ettiklerinden “amino tranferaz” olarak adlandırılmışlardır. Karaciğerde oluşan hasarın ilk belirleyicisi karaciğer hücreleri tarafından kana salınan enzimlerdir. Normal koşullarda bu enzimler karaciğer hücreleri tarafından depo edilmektedirler. Ancak karaciğer hücrelerinde meydana gelen hasar sonucu bu enzimler kana karışır ve kan testleri ile tespit edilebilirler. Karaciğere özgü olan ve karaciğer hasarını belirlemek için sıklıkla kullanılan enzimler aminotranferazlardır. Bunlar Aspartat aminotransferaz veya serum glütamik oksalasetik transaminaz SGOT-AST ve alanin aminotransferaz veya serum glütamik pirüvik asit transaminaz SGPT-ALT olarak bilinirler. Bu enzimler normalde karaciğer hücreleri olan hepatositlerde bulunurlar. Karaciğerde bir hasar meydana geldiğinde kana karışırlar ve kandaki seviyeleri yükselir. SGOT-AST Nedir? Nerelerde Bulunur? SGOT-AST özellikle kas ve kalp kası hücrelerinde, daha az miktarda da böbrek, beyin, pankreas, akciğer, dalak hücrelerinde ve alyuvarlarda bulunur. Bu dokulardan herhangi birinde oluşan hasarda kandaki SGOT-AST düzeyi artmaktadır. Yani hem kas hastalıklarında hemde kalp krizinde bu enzimin kandaki düzeyi artmaktadır. Bu nedenle SGOT-AST karaciğerde oluşabilecek herhangi bir hasarda spesifik bir gösterge değildir. SGOT-AST normal düzeyi nedir? SGOT-AST enziminin normal seviyesi 5 – 40 U/L”dir. SGPT-ALT Nedir? Nerelerde Bulunur? SGPT-ALT öncelikle karaciğerde, daha az olarak da kalpte ve kaslarda bulunur. Bu nedenle SGPT-ALT ise karaciğer hastalıkları için SGOT-AST’a göre daha spesifiktir. Bu enzim karaciğer dışındaki dokulardada bulunabilmesine rağmen karaciğerde daha fazla konsantre edildiği için karaciğer hasarının daha spesifik bir göstergesidir. Hem SGOT-AST hemde SGPT-ALT enzimleri serumdan ölçülmektedir. SGPT-ALT normal düzeyi nedir? SGPT-ALT enziminin normal kan düzeyi ise 7 – 56 U/L”dir. SGOT-AST ve SGPT-ALT Düzeyinin Artması Ne Demektir? SGOT-AST ve SGPT-ALT düzeyleri her ne kadar karaciğer hastarının spesifik göstergeleri olsada başka dokulardada bulunabileceği için; artmış SGOT-ALT veya artmış SGPT-AST düzeyleri her zaman mutlaka karaciğer hasarı olduğunu göstermez. SGOT-AST ve SGPT-ALT seviyeleri hastanın klinik durumu ve şikayetleri ile birlikte değerlendirilmeli ve bu değerlendirme mutlaka bir doktor tarafından yapılmalıdır. Bu enzimlerin düzeyleri karaciğer hasarı veya hastalığın prognozu sağkalımı ile mutlak korele değildir. Bu nedenle SGOT-AST ve SGPT-ALT düzeylerine bakarak karaciğerdeki hasarın derecesini belirlemek, yahut hastalığın gidişatı hakkında fikir yürütmek doğru değildir. Mesela “akut viral hepatit A” hastalarında karaciğer enzimleri SGOT-AST ve SGPT-ALT çok yüksek olduğu halde hastalar karaciğerde hiçbir kalıcı hasar olmaksızın iyileşmektedirler. Tam tersi şekilde “kronik hepatit C” hastalarında SGOT-AST ve SGPT-ALT düzeyleri düşük olmasına rağmen karaciğerdeki hasar beklenenin çok üzerinde olabilir. Hastalarda kronik karaciğer yetmezliği, Siroz gelişebilir. Hangi Karaciğer Hastalıkları SGOT-AST ve SGPT-ALT Düzeylerini Yükseltir? Yaygın hepatik nekroz durumunda yani çok sayıda karaciğer hücresinin hepatosit ölmesi durumunda kandaki SGOT-AST ve SGPT-ALT düzeyleri yükselir. Akut viral hepatitler Hepatit A ve Hepatit B,belirgin karaciğer toksisitesi olan ilaçların kullanımı asetaminofen-acetaminophen, kardiyovasküler kollaps şok durumlarında ki bu durumda karaciğere gelen kan akımı azalacak ve karaciğer hücrelerinin beslenmesi bozulacaktır karaciğer hücreleri hasar görecek ve kandaki transaminaz düzeyleri artacaktır. Karaciğer enzimlerindeki hafif yüksekliklere sıklıkla rastanılmaktadır. Bu durum sağlıklı kişilerde görülebilir. ve biyokimya tetkiklerinden kaynaklanabilir. Bu durumda karaciğer fonksiyon testlerindeki yükseklik SGOT-AST ve SGPT-ALT yüksekliği normal değerin iki katını yada 100 U/L”yi aşmamaktadır. SGOT-AST ve SGPT-ALT hafif yükselmelerin en sık sebeplerinden birisi karaciğerde yağlanmadır. Karaciğer yağlanmasının toplumdaki en sık sebebi ise alkol kullanımıdır. Bunun yanında şeker hastalığı diabetes mellitus ve şişmanlık obezite de karaciğerde yağlanmaya neden olabilmektedir. Kronik hepatit C hastalığıda SGOT-AST ve SGPT-ALT düzeylerindeki hafif yülselmelerin diğer bir sebebidir. SGOT-AST ve SGPT-ALT Değerlerini Yükselten ilaçlar Nelerdir? Birçok ilaç karaciğer enzimlerinde yükselmeye neden olabilir. Ağrı kesiciler aspirin, asetaminofen, ibuprofen, naproxen, diclofenac, fenilbutazon phenylbutazonePsikotik ilaçlar fenitoin phenytoin, valproik asit valproic acit, Karbamazepin carbamazepine – tegretol ve fenobarbital phenobarbitalAntibiyotikler tetrasiklin, sulfonamid, isoniyazid INH, sulfametaksazol sulfamethoxazole, trimetoprim, nitrofurantoinKolesterol düşürücü ilaçlar statinler ve niasinkardiyovasküler ilaçlar amiodaron cardarone, hidralazin hydralazine, guinidineTrisiklik antidepresanlar İlaca bağlı karaciğer yüksekliklerinde, ilacı bıraktıktan sonra SGOT-AST ve SGPT-ALT seviyelerindeki yükseklik birkaç hafta veya birkaç ay içerisinde normale dönmektedir. SGOT-AST ve SGPT-ALT Anormalliklerinin Nadir Sebepleri Kronik hepatit B, hemakromatozis demir metabolizması bozukluğu, Wilson hastalığı Bakır metabolizması bozukluğu, alfa-1 antitripsin eksikliği, çöliak hastalığı celiac sprue – gluten sensitif enteropati, chron hastalığı, ülseratif kolit ve otoimmün hepatit karaciğer enzimlerindeki yüksekliğin diğer nadir sebeplerindendir. Hepatit C kadar olmasada hepatit B hastalığıda SGOT-AST ve SGPT-ALT seviyelerinde sürekli yükseklik oluşturarak kronik karaciğer hastalığına neden olabilir. Daha nadir olarak karaciğerdeki kanserlerde SGOT-AST ve SGPT-ALT değerlerinde yüksekliğe neden olabilirler. Karaciğer hücrelerinden gelişen kanserlere hepatoma yada hepatosellüler kanser denmektedir. Kolon, pankreas, mide gibi organlardaki kanserlerde karaciğere yayılım gösterebilir ve bu durumu metastaz adı verilmektedir. Hafif SGOT-AST ve SGPT-ALT Yükseklikleri Nasıl Tedavi Edilir? Sağlıklı, şikayeti olmayan kişilerde saptanan SGOT-AST ve SGPT-ALT yüksekliği araştırılmalıdır. Doktorunuz karşılaştırma amacıyla eski tahlil sonuçlarınızı görmek isteyebilir. Eğer eskiye ait tetkik sonuçlarınız yoksa doktorunuz sizi daha sonraki bir tarihte tekrar kontrole çağırabilir. Doktorunuz SGOT-AST ve SGPT-ALT düzeylerinde yüksekliğe sebep olabilecek risk faktörleri açısından size bazı sorular sorabilir. Hepatit C ve hepatit B, kan transfüzyonu hikayesi, enjeksiyon yapılıp yapılmadığı hakkında bilgi almak isteyebilir. Ayrıca ailede karaciğer hastalığı olan birinin bulunması hemakromatozis, Wilson hastalığı yada alfa-1 antitripsin eksikliği gibi genetik hastalıklar için önemlidir. SGOT-AST ve SGPT-ALT ne kadar yüksek olduğuda karaciğer hastalığının sebebi hakkında fikir verebilir. Alkolik karaciğer hastalığında SGOT-AST 300 U/L altındayken SGPT-ALT düzeyi 100 U/L altındadır. Ancak akut viral hepatitlerde bu değerler çok yüksek değerlere ulaşabilmektedir. Alkol veya ilaca bağımlı SGOT-AST ve SGPT-ALT yüksekliklerinde alkolün veya ilacın bırakılması ilaçların doktor kontrolünde bırakılması gerekir SGOT-AST ve SGPT-ALT düzeylerinin normale inmesini sağlayabilir. Eğer karaciğer yağlanmasının nedeni şişmanlık obezite ise vücut ağırlığının %5”i ile %10”u kadar kilo vermek karaciğer enzimlerini normal sınırlara yahut normale yakın sınırlara indirebilir. Eğer alkol veya ilaçların bırakılmasına ve kilo vermeye rağmen halen karaciğer enzimlerindeki yükseklik devam ediyorsa bazı testler tedavi edilebilir karaciğer hastalıklarını belirlemeye yardımcı olabilir. Hepatit B ve hepatit C antikorları bakılmalıdır. Kandaki demir oranı, demir bağlama kapasitesi, ferritin düzeyleri hemokromatozis tanısı için kullanılmaktadır. Seruloplazmin düzeyi Wilson hastalığı olanlarda sıklıkla düşüktür. Otoimmün hepatit olgularında ise otoimmün antikorlar Anti-nukleer antikor-ANA, Anti-düz kas antikoru Anti-dsDNA, Karaciğer ve böbrek mikrozomal antikorları yüksek bulunmaktadır. Ultrason ve bilgisayarlı tomografi karaciğerde yer kaplayan lezyonları, safra taşlarını veya safra yollarını tıkayan kitleleri gösterebilir. Karaciğer biyopsisi karnın sağ üst bölgesinden ince bir iğne ile vücuda girerek çok az bir karaciğer dokusu alınarak mikroskop altında incelenmesidir. Karaciğer biyopsisi sıklıkla ultrason ile karaciğer görüntülendikten ve karaciğerin yeri tespit edildikten sonra yapılır.
Safra kanalı taşı hastalığı, tıbbi olarak bilinen ismi koledokolitiazis, safra kesesi taşı veya taşlarının safra sisteminin herhangi bir kanalına yerleştiğinde ortaya çıkan durumdur. Taşın yerleştiği ilgili kanallar ise ortak safra kanalı koledok, kistik kanal ve ortak hepatik karaciğer kanallarıdır. Taşın kanalda değil de safra kesesinin içinde bulunma durumu ise kolelitiazis olarak adlandırılır. Karaciğerin altında küçük bir organ olan safra kesesinin esas fonksiyonu, sindirime yardımcı olacak safra depolamaktır. Safra kesesinde veya kanalında gelişen safra taşları, farklı kimyasal yapılarda olabilir. 8 çeşit safra taşı tanımlanmıştır ve en sık görüleni kolesterol taşıdır. Amerika’daki yaklaşık 25 milyon kişide yaklaşık %10-15 düzeyinde hayatlarının bir döneminde safra taşı geliştiği bilinmektedir. Safra taşlarının büyüklüğü mikroskobik düzeyden ceviz büyüklüğüne kadar değişiklik gösterebilir. Bazı kişilerde safra kesesinde bir ya da iki tane taş olurken bazılarında ise onlarca taş bulunabilir. Ancak %80’i sessiz gelişir ve kişide herhangi bir şikayet oluşmaz. Karın ultrasonografisi ve diğer radyolojik tetkiklerle tesadüfle ortaya çıkar. Risk faktörleri Kadın olmak ve yüksek östrojen seviyelerine sahip olmak Gebelik Hormon tedavisi almak ve doğum kontrol hapı kullanmak 40 yaşın üstünde olmak Şişmanlık Metabolik sendrom, diyabet veya insülin direnci yüksek olmak Yüksek kalorili ve işlenmiş gıdalar ile düşük lifli diyetle beslenmek Hızla kilo kaybı yaşamak Önceden safra kesesi veya safra kanalı taşı hastalığı olmak tekrarlatıcı olabileceği gibi bazen safra kesesi alınmasına rağmen 3 yıl daha safra taşları görülmeye devam edebilir Safra sistemi enfeksiyonu geçirmek, safra taşını artıran riskler arasındadır. Safra kanalında taş belirtileri Ağrı en önemli şikayettir ve özellikle yemek sonrasında olabilir. Karında sağ üst bölgede artan ağrı, tipik olarak göğüs kemiği altında belirir hatta omuza kadar ağrı yayılabilir. Diğer belirtiler arasında mide bulantısı ve kusma, ateş, titreme, ciltte ve göz beyazında sararma, koyu renkli çay renginde idrar yapma, açık renkli dışkılama sayılabilir. Safra taşı ve tıkanmış kanalların önemli yan etkileri vardır hatta bazen ölümcül bile olabilmektedir. Safra kesesi ve karaciğer iltihabı ve hasarı, safra taşı pankreatiti pankreasta iltihap oluşması ve kana bakteriyel enfeksiyon yayılması gibi yan etkiler nedeniyle safra kanalında taş olan hastaların doktor kontrolünde olması ve gerekli tedavilerinin yapılması önerilmektedir. Safra kesesinin içinde bulunan taşlar ise çoğunlukla herhangi bir belirti veya şikayete neden olmaz. Safra kanalı taşı tanısı nasıl konur? Doktorlar değerlendirme sonrasında tanıda radyolojik tetkik olarak ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi BT, manyetik rezonans MR, endoskopik retrograd kolanjiopankreatografiden ERCP faydalanabilmektedir. Kan tetkikleri olarak karaciğer ve safra kesesi fonksiyonunu gösteren bilirubinler total ve direkt, alkalen fosfataz, AST, ALT ve GGT testleri değerlendirilebilir. Koledokolitiazis nasıl tedavi edilir? Genellikle tesadüf olarak saptanan küçük ve bir-iki adet olan safra kesesi taşları herhangi bir operasyon yapılmadan bazen yıllarca takip edilebilir. Ancak keseden kanala geçerek belirti ve ciddi olabilen şikayetlere neden olan veya bulunduğu yer itibariyle tehlikeli olabilecek taşlar için bazı girişimsel yöntemler veya ameliyat önerilebilir. Bunun için en yaygın olarak ERCP ile sfinkterotomi kanal ağzının genişletilmesi yapılmaktadır. ERCP sırasında karaciğer ve pankreas kanalları endoskopik olarak görüntülenir ve ucunda ışık olan bir tüp kullanılır. Sonrasında bulunan taşı çıkarmak için endoskopik cihazla sfinkterotomi denilen küçük bir kesi yapılır ve bu kanal ince bağırsağa boşalır. Diğer cerrahi yöntemler de kapalı veya açık ameliyatla safra kesesinin ve kanal içindeki taşların alınmasıdır. Aktif safra kesesi hastalığının tedavisinde en etkili yöntem safra kesesinin çıkarılmasıdır. Ancak safra kesesi ve safra yollarında herhangi bir iltihap ve enfeksiyon varsa öncelikle tedavisi yapılmalı ardından müdahaleler yapılmalıdır. Kaynak Tie Qiao, Rui-hong Ma, Xiao-bing Luo ve ark. The Systematic Classification of Gallbladder Stones. PLoS One. 2013.
Güncelleme11 Temmuz 2022, 1522 Okuma süresi 4dk, 17sn Tıp dilinde hepatik steatoz adı verilen karaciğer yağlanması, karaciğer hücrelerinde meydana gelen aşırı yağ depolanması ve birikmesi olarak tanımı yapılır. İnsan vücudunda bulunan karaciğerde normalde az yağ bulunur fakat fazla olması durumunda insan sağlığı açısından birçok rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olur. İnsan vücudunda karaciğer en önemli en büyük organ olarak bilinir. Yiyeceklerden ve içeceklerden gelen besinler burada işleme alınır. Kana karışan zararlı maddeler süzülerek kanı temizler. Fakat karaciğerde fazla yağ olması durumunda karaciğer zarar görerek karaciğer iltihaplanması oluşur. Daha kötüsü de karaciğer yetmezliği ortaya çıkar. Karaciğer Yağlanması Nedir? Karaciğer yağlanması nedir sorusunu yanıtlamak için öncelikle 2 türde incelendiğini bilmemiz gerekir. Bu türler AFLD ve NAFLD olmaktadır. AFLD Alkol kullanan kişilerde meydana gelen hastalığa denir. NAFLD Alkol kullanmayan veya çok az kullanan kişilerde meydana gelen hastalıktır. Çok ağır karaciğer yağlanması oluşan bazı kişilerde karaciğer iltihabı nedeniyle karaciğer sakarlaşması oluşur. Karaciğer sakarlaşmasının oluşması durumu karaciğer fibrozu olarak adlandırılır. Çok şiddetli bir karaciğer fibrozu meydana gelirse siroz hastalığı ortaya çıkar. Siroz hastalığının oluşmasıyla karaciğer yetmezliği oluşarak ölüme neden olabilir. Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması olan kişilerde ise diğer karaciğer yağlanması hastalığı olarak kabul edilen alkolsüz NASH ortaya çıkabilir. Bu durumlarda karaciğerin dokusu üzerinde meydana gelen hasarlar, ağır alkol kullanımı sonucuyla ortaya çıkan hasarlara benzerlik gösterir ve karaciğer yetmezliği ortaya çıkar. Karaciğer Yağlanmasının Nedenleri Vücut aşırı derecede yağ üretmekte ve üretmiş olduğu yağı eritememekte, sonuç olarak da karaciğer yağlanması oluşmaktadır. Vücutta bulunan fazla yağlar karaciğerde depolanır ve burada biriken yağlar karaciğer hastalığının oluşumuna katkı sağlar. Bu yağ birikimi genel olarak fazla alkol almaktan kaynaklanmaktadır. Alkol almayan veya çok az alkol alan kişilerde de yağlanma görülür. Obezite, kanda bulunan yüksek orandaki kan şekeri insülin direnci ile trigliserit olmak üzere yüksek oranda yağ ve kolesterol seviyeleri önemli rol oynar. Karaciğer yağlanmasının diğer nedenleri arasında gebelik, hızlı olan kilo kaybı, sarılık gibi bazı enfeksiyon türleri ile bazı ilaçların yan etkileri de yağlanmaya neden olmaktadır. Karaciğer Yağlanmasının Belirtileri Bazı vakalarda, yağlanma belirgin bir semptom yaratmaz. Fakat belirtiler olarak karnın sağ üst tarafı şiddetli ağrı ve kişide yorgunluk ortaya çıkması olarak bilinir. Karaciğer yağlanmasına bağlı olarak karaciğer hastalığı gelişen kişilerde cilt üzerinde kaşıntı ve kaşıntının ortaya çıkardığı kızarıklar meydana gelir. Genel olarak ise belirtiler şunlardır Aşırı kilo kaybıİştah azalmasıHalsizlik meydana gelmesiYorgunlukBurunda kanama oluşmasıCiltte ve gözlerde sarılıkCildin alt tarafında ortaya çıkan damarlarKarında şişlik oluşmasıKarın ağrısının meydana gelmesiBacaklarda şişlik oluşmasıErkeklerde meme büyümesi Karaciğer Yağlanması Teşhisi Doktor tarafından sizden bazı bilgiler istenir. Bu bilgiler genel olarak ailede alkol kullanımı, karaciğer hastalığının olup olmadığı ve diğer sağlık sorunlarınızla ilgili bilgiler olur. Fakat aniden ortaya çıkan yorgunluk, halsizlik, iştah kaybı ve kilo kaybı gibi durumlar meydana gelmiş ise doktora bu bilgiler verilip birkaç test istenir. Doktorun fiziki muayene sırasında karaciğer iltihabı olup olmadığını anlamak için palpasyon yapabilir veya karnınıza sert bir şekilde basabilir. Bu durumda karaciğerde büyüme meydana gelmiş ise belli olur. Fakat karaciğerde büyüme olmadan karaciğer iltihaplanması da olabilir. Doktorunuz tarafından istenilecek olan ALT ve AST testleri ile karaciğer enzimleri kontrol edilerek bir teşhis konulabilir. Bunlar için doktor sizden Bilgisayarlı Tomografi, Ultrason muayenesi veya MRI testlerini isteyebilir. Karaciğer biyopsisi karaciğer hastalığının şiddetinin belirlenmesinde en iyi yöntem olarak bilinir. Karaciğer biyopsisi olacak hasta lokal anestezi yapılarak uyuşturulur ve karaciğerden doku örnekleri alınarak meydana gelen hasar tespit edilir. Karaciğer Yağlanması Tedavi Yöntemi Karaciğer yağlanmasının tedavisinde kullanılacak bir ilaç yoktur. Yaşam tarzında yapılacak birçok değişimler karaciğer yağlanmasını engeller. Öncellikle varsa alkol kullanımı bırakılacak. Aşırı kalorisi bulunmayan, trans ve doymuş yağlar açısından düşük bir diyet ile beslenilmesi gerekir. Haftalık olarak en az 5 gün egzersiz yapılması uygun görülür. Karaciğer yetmezliği ortaya çıkmış ise karaciğer nakli gerekli olur. Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için bizi Twitter’da ve Instagramda takip etmeyi unutmayın! Karaciğer Yağlanması Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?
ast alt nasıl tedavi edilir