Müfredat Finlandiya'da çok basit ve sık sık değişmiyor. Öğretmenlerin istediği kitaplar alınıyor zaten ders kitabı çok nadir kullanılıyor çünkü Finlandiya'da ders anlatan bir öğretmen yok. Hep birlikte etkinlik yapan sınıflar var. 6. Öğrencilerin Rekabet Duygusu Yok. Finlandiya'da özel okul yok ve eğitim
Diyarbakırda almadıkları bir hizmet için bankalara borçlandırılan özel Maarif Mozaik Koleji mağdurları yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şunlara dikkat çekildi, “Diyarbakır ilinde önceden Maarif Mektebim okulları daha sonra Maarif Mozaik Okulları olan bu kurumda Mart ayındaki Pandemi ile birlikte eğitim ve
öğrenmeyibirleştiren fin eğitim sistemi hala eğitimin rüya ülkesiymiş. işte size fin eğitim sistemiyle ilgili 9 şaşırtıcı gerçek.-1-finlandiya’da zorunlu okula başlama yaşı 7. yaşları ne olursa olsun, çocuklar okula kendileri yürüyerek ya da bisikletle gidiyor. fin kültürü çocukların bağımsız yetişmesini önemsiyor. çocuklarını okula getirip götüren
Özel okul dahi olsanız çocuklara eğitim verecek kişilerin eğitimlerinin tam ve eksiksiz olması gerekiyor. Bu sayede eğitimde genel bir standardı yakalamayı başarmış durumdalar. 6.
Finlandiya’da okullar arasındaki başarı farkı düşük olduğu için dershane ve özel okul da yoktur. Öğretmen notları, okulun değerlendirme sürecinde ölçüt olarak kabul edilir. Türkiye’de en iyi okul ile en niteliksiz okul arasında 50 puanlık farkın olması, nitelikli olarak anılan okullara girişte nelerin ölçüt
Vay Tiền Online Chuyển Khoản Ngay. Finlandiya Eğitim Sistemi nedir, Eğitim Modelinin özellikleri Finlandiya Eğitim Sistemi muhabbetini hepimiz duymuşuzdur, belki muhabbet arasında onlarda başkaymış işler, adamlar başka şeyler yapıyorlarmış cümlesini de kurmuşuzdur. PISA sınavlarından en yüksek puanı alan ülke olduğundan da bahsedilmiştir. Şimdi genel geçer kalıpları bir kenarı atın ve aşağıda sıralayacağım sistemin özelliklerini inceleyin. Bu derlemeden sonra eğitime bakışınız değişecek, bizler ve onların farkını daha iyi anlayacaksınız. İlkokulda ödev yok, günlük dört saat, haftalık yirmi saat ders yapılıyor. Etüt, hafta sonu kursu, dershane, “çıkarın kağıdı kalemi yazılı yoklama yapacağım” nedir, ne anlama gelir bilmiyorlar bile. İşte tüm detaylarıyla Finlandiya Eğitim Sistemi, özellikleri, incelikleri ve farklılıkları… Finlandiya Eğitim Sistemi vs Türk Eğitim Sistemi 1 Biz okula başlama yaşını altı bezli döneme çekmeye çalışıyoruz. Finlandiya’da “7” yaşında okula başlanıyor. Hatırlarsanız bir dönem 60 aylık çocukların okula başlaması planlanırken, eleştiriler sonrası 72 aya çekilmişti bu süre. 2 Türkiye’de çocuklar birkaç sokak ötedeki okullarına bile mutlaka servisle gidiyor. Finlandiya’da ise çocuklar birinci sınıftan itibaren okula yürüyerek veya bisikletle gidiyorlar. Özel durumlar haricinde çocuklar okula aileleri tarafından götürülmüyor. 3 Bizde müfredat ve ders kitapları eğitimin baş aktörleri olarak biliniyor. Eğitim kalitesindeki zayıflık genelde bu ikisinin suçu olarak görülüyor. Ama Finlandiya’da çok basit bir müfredat var ve pek değişmiyor. Öğretmenler okutulacak kitapları kendileri seçiyorlar ama yine de ortalıkta pek ders kitabı gözükmüyor. Yani Fin eğitim sisteminde ders kitapları bırakın aktör olmayı, figüran bile değil. Figüranların başrol oynadığı ülkemiz eğitim sisteminden gişe hasılatı beklemek bu yüzden bir hayal. 4 Türkiye’de birinci sınıf öğrencilerinin velileri “Bizim çocuk bugün Matematikten 90 aldı,” diye gururla gezebiliyor. Resmiyette not verilmiyor olsa bile öğretmenler sağ olsunlar kendi inisiyatiflerini kullanarak büyük bir özveriyle testler hazırlıyor ve çocukları sınav dolu bir geleceğe hazırlıyorlar. Ama Finli öğrencilere okulun ilk altı yılında asla not verilmiyor. Buradaki öğrenciler ilk olarak 16 yaşına geldiklerinde ülke genelinde bir sınava giriyorlar. Fin Okullarında Hizmetli Yok 5 Türkiye’de öğrencilere çöp attırsanız ertesi gün muhtemelen velileri okulu basıp olay çıkarır. Ama Finlandiya’da öğrenciler okulun tüm işlerini nöbetleşe sistemde birlikte yapıyorlar. Yani Fin okullarında hizmetli yok, tüm işler öğrenciler tarafından yapılıyor. Böylece sorumluluk duyguları gelişiyor. 6 Finlandiya’daki okullar öğrencilerin rahat edebileceği şekilde tasarlanıyor. Sınıflarda yaparak-yaşayarak öğrenme modeline uygun alanlar mevcut. Binaların fiziksel özellikleri öğrencilerin evdeymiş gibi rahat etmelerini sağlayacak şekilde düşünülüyor. Türkiye’de ise her şeye hazır olan öğrenciler yıllardır komutla rahatlıyor. “Beni rahatta dinleyin” diye bağıran müdürün karşısında ne kadar rahat olunursa tabi… Ülkelerin Eğitim Kalitesini Ölçen PISA Puanı ve Ülke Listeleri 7 Türkiye’deki özel okullarda ders saati 8. Ama yetmediği için okul çıkışında etütler, hafta sonu kursları ve özel derslerle bu sayı günde 12-14 bandını yakalıyor. Finlandiya’da ise günlük ortalama ders saati 4. Dünya eğitim ligindeki sıralamamıza baktığımızda, nitelik ve nicelik kavramlarının ne kadar önemli olduğu gün yüzüne çıkıyor. 8 Türkiye’de bütün öğretmenler kendilerini mesleğin zirvesinde görüyor. Sınav sonuçları kötü geldiğinde genelde öğrenme güçlüğünden bahsediliyor. Öğretme güçlüğü çeken öğretmenlerin durumu hep sümen altı ediliyor. Bu yüzden mesleki gelişimle ilgili düzenli bir çalışma yok. Finli öğretmenler ise haftada en az 2 saat hizmet içi eğitime katılmak zorunda. 9 Türkiye’de, “Hiçbir şey olamazsa, bari öğretmen olsun,” mantığı devam ediyor. Ama Finlandiya’da öğretmenlik mesleği toplumun en gözde mesleklerinden bir tanesi! Öğretmenler master derecesi olanlar arasından seçiliyor. Lise mezunları arasında öğretmenlik için müracaat edenlerin ancak yüzde onu öğretmen yetiştirme programına kabul ediliyor. 10 Ülkemizde öğretmen olabilmek için sınavdan geçer puan almak yeterli. Finlandiya’da ise öğretmen olabilmek için üç aşamalı bir testten geçmek zorundasınız. Bu aşamalar arasında mülakat, ders anlatma gibi bölümler de var. Ülkemizde heykeltıraş olmak isteyenlere bile özel yetenek sınavı uygulanırken, etten kemikten gerçek insanı şekillendirecek olan öğretmenlerin çoktan seçmeli sorularla mesleğe kabul edilmesi kabul edilebilir bir şey değil. Bu maddeye kısmen de olsa tik koyabiliriz artık, ülkemizde tartışmalı olsa da bir mülakat sistemi başladı. 11 Finlandiya’da öğretmenlerin gelir düzeyi oldukça iyi. Kendi mesleği haricinde bir iş yaparak ek gelir elde etmeye çalışan öğretmen yok denecek kadar az. Bizde de ek gelir için bir şeyler yapmayan öğretmen yok denecek kadar az. Çünkü aldıkları maaş faturalara bile yetmiyor. Öğretmenlerin fatura ödemek için başka şeylerle uğraşması neticesinde oluşan durumun faturasını da bütün millet ödüyor. Bu ülkede İlk “6” Yıl Ödev Yok 12 Türkiye’de en başarılı öğretmen en çok ödev verendir anlayışı hala devam ediyor. Ama Finlandiya’da öğrencilere ödev verilmiyor. Öğrenmenin yeri okul olarak görülüyor. Bu yüzden Finlandiya’da akşamları çocuğunun proje ödevi için kartona boncuk dizen veli yok. 13 Finlandiya’da hiçbir babayiğit resim dersinden öğrenci alıp matematik çalıştıramıyor. Bizdeyse öğrenciler matematik dersinde sıkılıp defterlerine resim yapıyor. Sonra matematik öğretmeni çocuğu resim dersinde yakalayıp matematik çalıştırmaya götürüyor. Döngü bu kadar kısırken, sistemin üretken bireyler yetiştirmesini beklemek tabi biraz zor oluyor. 14 Bizim sınıflarımızda eğer bütün öğrenciler yerlerinde oturuyor ve ses çıkmıyorsa, o sınıfın öğretmeni övgü alıyor. Ama Finlandiya’da durum tam tersi… Eğer bir sınıftan hiç ses çıkmıyorsa, öğrenciler sıralarında oturuyor ve hiç kalkmıyorlarsa o öğretmen soruşturmaya alınıyor. Çünkü Fin eğitim sisteminde ders anlatan bir öğretmen yok. Hep birlikte etkinlik yapan sınıflar var. Bu yüzden Fin okullarındaki sınıflarda, “Ayakta gezinme evladım, otur yerine,” sözü pek duyulmuyor. 15 Finlandiya’daki okulların kantinlerinde su, süt ve meyveden başka hiçbir şey yok. Bizdeyse işin suyu çıkmış durumda. Her teneffüs çikolata yiyen çocukları 8 saat sırada oturtmaya çalışmak öğretmenler için büyük imtihan! Belki de bu yüzden teneffüste sınıflardan hızlı boşalma rekoru bizde. Bu yıldan geçerli olmak üzere 2016-2017 kantinlerde satılacak gıdalara yönelik bir çalışma MEB tarafından yapıldı. Amerikalı Araştırmacıyı Şaşırtan Finlandiya Eğitim Sistemi videosu izle Amerikalı ünlü yönetmen Michael Moore, Finlandiya eğitim sisteminin başarısının sırrını çözmeye çalışıyor. Eğitimin temeli eşitlikten geçiyor Türkiye’de dershanelerin kapatılmasıyla gündeme gelen eğitimde fırsat eşitliği kavramı daha uzun süre tartışılmaya devam edeceğe benziyor. Devlet okullarının eğitim kalitesinde bir istikrarın olmaması, özel okulların sayısı ve fiyatlarının da yüksek oluşu Türkiye’de eğitim hakkının eşitliğine darbe vuran ana etkenler olarak gösteriliyor. Finlandiya’nın eğitim sisteminde özel okul bulunmuyor ve eğitim harcamalarının tümü devlet tarafından destekleniyor. Finlandiya’da okulların birbiriyle rekabet halinde olmaması okulların başarı düzeyini birbirine yakın bir düzeyde tutuyor. Finlandiya’da eğitimde eşitliğe verilen önem üst düzeyde, bunun neticesinde tüm çocuklar zeka seviyeleri ve becerileri hangi seviyede olursa olsun aynı sınıfta eğitim görüyorlar. Maaşlar arasında uçurum yok Türkiye’de öğretmenler, yöneticiler kıdemlerine ve pozisyonlarına göre farklılık gösteren miktarda ücret alırlarken, Finlandiya’da öğretmenler ve yöneticiler birbirine yakın maaşlar alıyorlar. Bu durum eğitim maliyetlerini düşük tutarken, eğitim için ayrılan bütçenin büyük bir kısmının sınıf ortamına aktarılmasını sağlıyor. Ülkemizde eğitim sistemi üzerinde daha kaç değişiklik yapılır bilemeyiz ama sanırım bir çok öğrenci ve veli Finlandiya’nın eğitim sistemini öğrendikten sonra bir iç çekmiştir. Sistemin temelinde eşitlik ve öğrenciyi birey olarak görme olgusunun yerleşmesi öğrenciyi eğitimden uzaklaştırmadan akademik başarıya ulaştırıyor. Öğretmenlerin de sistemi ihtiyaç ve ilgilere göre şekillendirebilmesi bu sürece katkı sağlıyor. Az Ders, Hafif Müfredat, Çok Sosyallik üzerine kurulu eğitim nasıl olur TIKLA
= []; function gtag{ gtag'js', new Date; gtag'config', 'UA-148041531-1'; Finlandiya eğitim sistemi neden bu kadar iyi? -
Ben
Değerli dostlar, Türkiyedeki eğitim sistemini hepimiz biliyoruz. Malum ilkokuldan başlayan ve Üniversite yıllarına kadar devam eden bu süreç sonunda öğrencilerin geldiği nokta belli olduğu gibi, yıllardır bu sistem üzerinde oynamalar yapılarak deneme tahtalarına döndürüldü. Bende bugün gördüğüm bir haber üzere kalemi elime almaya karar verdim. Nereden nereye gidiliyor ? Gelin hepimiz tekrardan ilkokul dönemine gidelim. Bu dönemlerde neler yaşadık ? Pek çok dersimiz oldu hatta o dersler bazen o kadar zordu ki ödevleri bizim anlayıp yapmamız gerekirken ailelerimiz yapar “hoca bu nasıl ödev çocuk bunu nasıl yapsın ?” yorumlarını işitirdik. 90’lı yıllardaki ilkokul serüveni bir kenara dursun, şimdiki dönemde okuyan çocuklar bir nebze daha şanslı. Çünkü eskiden sosyal medya yoktu ve aktif olarak kullanılmıyordu. Şimdi okullarda en ufak bir şey olduğunda hemen televizyonlarda ve sosyal medyada yayılarak ifşa ediliyor. Çok da güzel yapılıyor aslında. Kimin ne mal olduğunu çok güzel görebiliyoruz bu şekilde. Aslında konumuz bu değil.. Arkamıza dönüp baktığımızda ne yazık ki eskiden şimdiye gelen eğitim sistemi ilerlemek yerine daha da gerilemiştir. Sürekli değiştirilen sistem bir türlü yama yapılamadığı gibi, öğrenciler adeta deneme tahtası haline getirilmiştir. Biliyorsunuz, ülkemize sürekli dış mihraklar tarafından baskı uygulanıyor ve sürekli önü kesilmeye çalışılıyor. Karşılaşılan bin türlü kargaşa ve engel bizim gelişmemize engel oluyor veya yavaşlatıyor. O yüzden yıllardır birbirini takip eden önemli nedenlerden dolayı başta eğitim sistemi olmak üzere ileri gidilemiyor, sürekli geriliyor. “Ezberci sistem bitmedi” Her ne kadar eğitim sisteminde “artık ezber yok” denilse de, yıllardır gelenek haline gelen ezberci sistem henüz kalkabilmiş değil. Okullarda eğitim verilirken öğretmenler yeterli maaş alamıyor. Alsa dahi yüksek mesai saatlerinden sonra güçleri kalmadığı gibi, dersler verimli geçmiyor ne yazık ki. Lise dönemlerini hatırlayalım; şahsen ben İstanbul’da bir Anadolu Teknik Lisesinde Bilgisayar bölümünde eğitim almıştım. Sevdiğimiz çok hocamız vardı, aramızın iyi olduğu. Fakat mesele yine bu değil arkadaşlar. Mesele eğitimin doğru verilemiyor olması. Atelye’ye girerdik sabah saat 9’da, sonra akşam 5’e kadar ders işlerdik. Dersten çıktıktan sonra ise herkesin kafa zum olurdu. Ne öğrendik ? hiçbir şey. Ne yazık ki “ne kadar çok ders, o kadar çok eğitim” kafasından kurtulamadık. “Çok fazla sıkıya gelemiyoruz” Şimdi şunu itiraf etmek de lazım; öğrenciler olsun, çalışanlar olsun çok fazla sıkıya gelemiyoruz. En ufak bir olayda hemen parladığımız gibi, anlık düşünerek çok hatalar yapıyoruz. Şahsen ben eğitim sistemimizin gençleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Akıl sonuçta yaşta değil, baştadır. Hatırlarsanız sosyal medyada aşağıdaki fotoğrafı yayınlamış ve amacı sizlerle paylaşmıştık. Eğitim sistemimizi yönetecek kişilerin 30 ile 45 yaş arasında olmasını düşündüğüm gibi, sürekli yeniliğe açık olmamız şart. Finlandiya neden en iyi eğitim sistemine sahip ? Bugün haberlerde ne yazık ki acı tablo ile karşılaştım. Türkiye’deki eğitim sistemi dünyada en sonlarda yer aldığı gibi, bu sene de 3 basamak birden gerilemiş. Yanılmıyorsam filan yer alıyorduk. Peki bir de en iyi sisteme bakalım; Finlandiya.. Neden dünyanın en iyi eğitim sistemine sahip biliyor musunuz ? Gelin maddeler halinde sıralayalım.. ❱ Çünkü onlarda sınav stresi yok, çünkü sınav yok. ❱ Çünkü onlarda mukayese yok. ❱ Çünkü onlarda dershane ve özel hocalar yok. ❱ Çünkü onlarda eğitim sistemi maksimum 4 saat minimum 2 saat. ❱ Çünkü onlarda okul sistemi değil, ev sistemi var. ❱ Çünkü onlarda sınıfların içerisinde rahat çalışma sistemi var, isteyen veya yorulan sınıflarda bulunan dinlenme kanepelerinde yatabiliyor. ❱ Çünkü onlar öğretmenleri ile birlikte yemek yiyorlar. ❱ Çünkü onlar okul kantininde sadece süt, yumurta, meyve ve et ile besleniyorlar. Ivır zıvır satışından değil bahsetmek, tüketebilmek bile hayal. ❱ Çünkü onlar okullarda çeşitli görevleri üstleniyor, NPL eğitim sistemi sayesinde öğrencilere verilen görevi başarıyla yerine getiriyorlar. ❱ Çünkü onların eğitim sisteminde temelden itibaren programlama, yazılım ve bilgisayar bilgisi var. ❱ Çünkü onlar hazıra alıştırılmıyor. Değerli dostlar, bu maddeler daha 150-200 başlık altında daha listelenebilir emin olun. Adamların eğitim sistemini Türkiye’de bilmeyen yok desek yeridir. Fakat harekete geçecek hiçbir şey yapmıyor olmak da ayrı bir komedi ne yazık ki. Kardeşim adamlar başarmış ve nasıl yaptıklarını da göstermiş. Kendi geliştirdiğimiz eğitim yöntemi işe yaramıyorsa, bırak adamların eğitim sistemini al kendinde benimset ve öyle yetiştir. Lise 2’ye gelmiş bir kişiye de Finlandiya eğitim sistemini vermek hiçbir anlam ifade etmez. Fidanken yetiştireceksin ki nasıl alıştıysa o şekilde ilerlesin. Günümüz Türkiyesi maalesef o kadar bozuldu ki, her gün haberlerde herkes birbirini kesiyor, kadın cinayetleri, trafik kazaları, intiharlar, işsizlik, parasızlık ve baş kaldırma ne yazık ki çok fazla. Yukarıda da belirtmiştim, en ufak bir şeyde hemen parladığımız için çok çabuk her şeyden vazgeçebiliyoruz. Bunların sebebi ne peki biliyor musunuz ? “Eğitim” bir insan eğitilmez ise, o insan ile başa çıkamazsınız ve biz her geçen gün eğitim sistemimizde geriye doğru gidiyoruz. Öğrenciler eğitilemiyor, eğitilse fırsat verilmiyor. “Aramızda birileri var” Milyonlarca öğrenci arasında gerçekten kendisini tanıyan ve bir amaç doğrultusunda hareket etmek isteyen öğrenciler yok mu ? var elbet. Fakat şu güzel ülkemizde o kadar çok engel ve varyasyon var ki insanların hevesini çok güzel kırabiliyoruz. Genç arkadaşlar olarak projeler geliştiriyoruz, bunları bir yerlere sunuyoruz ve bu projelerin yüzüne dahi bakılmadan evlerine gönderiliyor. Sonra o arkadaşlarımız yılmadan Avrupa’da yarışa katılıyor ve dünya birincisi seçiliyor. Ya buralarda öyle dersler çıkarılması gerekiyor ki, ancak sadece haberlerde görüp “vay anasını” yorumunu yapıyoruz ve üstünü kapatıyoruz. Sonra da şu güzel ülkemizdeki yetenekli arkadaşlarımız yurtdışına çıkarak beyin göçü yapıyorlar ve Türkiye’ye değil, elin gavuruna hizmet edilmeye başlanıyor. Ne yapmamız gerekiyor bu konuda inanın bilmiyorum. Türkiyedeki eğitim sistemini görünce aklıma sunuculardaki kablolama sistemi geliyor. Bilenler bilir, karıştığı zaman çözmesi o kadar zordur ki ama bir yerlerden başlamak gerekir. Yoksa sağlıklı verileri iletemez, işimizi yapamayız. Sonuç Değerli dostlar, hepimiz eğitim gördük, kimisi göremedi, kimisi okula dahi gidemedi. Eğer böyle gidersek ve eğitim sistemimiz değişmez ise, her akşam haberlerde katilleri, hırsızları, zanlıları ve kavgaları görmeye devam edeceğiz. Eğitimsiz bir hayat düşünülemediği gibi, yetkililerden ve devletimizden şu ülkenin bir bireyi olarak rica ediyorum. Artık şu eğitim sistemini değiştirin ve şu mükemmel eğitim sistemlerini örnek alın.
finlandiya da neden özel okul yok